• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

BÜYÜK İDEAL

 BÜYÜK İDEAL
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

Köylü bir dede ayağından rahatsızlanarak hastaneye getirilip yatırılır. Hemşire, gerekli tedaviyi yaptıktan sonra pencereden dışarıya bakar. Biraz baktıktan sonra başını içeri çekerken kafasını pencerenin köşesine hızlı bir şekilde vurur. İki eliyle başını tutarak:
-    Ah başım! diye feryat eder. Bu saniyelerde ihtiyar amca:
-    Ayağım, diye acı bir çığlık atar.
İhtiyarın sesi, hemşirenin sesini bastırır. Hemşire kendi acısını unutup hemen ihtiyarın ayağındaki pansumanı çözer. Yarayı dikkatle inceledikten sonra:
-    Amca, ayağında bir şey görünmüyor. Ne oldu da öyle çığlık attın? ihtiyar:
-    Kızım, sen başını pencerenin kenarına vurunca başının çok sızladığını hissettim. Senin ağrını unutturmak için bağırdım. Ben bağırdıktan sonra başının ağrısını unuttun değil mi?
Hemşire sıradan bir hasta olarak gördüğü bu yaşlı amcaya artık, kalbi merhamet dolu, arif bir insan olarak bakmaya başlar.
Buradan şunu anlıyoruz: Bir dert, sıkıntı olduğunda o ya zamanla unutulur ya da daha büyük bir dertle karşılaşıldığında unutulur. Bazı yörelerde yakını ölen birine ‘Allah acını unutturmasın!’ derler. Normalde ‘Sen bu acıyı devamlı yaşa hiç yüzün gülmesin.’ şeklinde anlaşılıyor. Halbuki şu anlatılmak istenilmektedir: ‘Yaşadığın en büyük acın bu olsun, Allah sana bundan daha büyük acı verip de devamlı o büyük acıyı düşündürmesin.’
Derse çalışırken  dağılıyorsa şöyle düşünmeliyiz: Ben niçin düşüncelerimi toparlayıp da kendimi derse veremiyorum? Şu, şu sıkıntılarım var. Hep onları düşünüyorum. Tamam, kabul sıkıntılarım var. Zaten dünyada sıkıntısı olmayan insan yok. Bunları düşünerek sıkıntılarım çözülmüyor; bu bir. ikincisi ben bunları düşündükçe derslerden daha geri kalıyorum, buna da canım sıkılıyor ve sıkıntım fazlalaşıyor. Üçüncüsü ve asıl önemlisi ise, ben okuyup yıllar sonra belli bir kariyere geldiğimde (5-6 yıl sonra) bu sıkıntıların adı bile kalmayacak. Okumak dine, vatana, millete hizmet etmek bütün bu sıkıntıların daha üstünde olmalıdır. O zaman hadi yeniden test çözmeye başlayayım.
Şu da bir gerçektir ki, bir insanın büyük düşüncesi, gayesi, hedefi yok ise o insan fındıkkabuğunu doldurmayan küçük meseleleri, dağ kadar büyütüp, gözleri korkar hale gelmektedir.
Evimizde kaza ile çocuğumuz bardak kırsa çocuğa bağırıp çağırırız. Ama biz Irak'ta yaşasak mahallemize bombalar yağsa ya da Filistin'de yaşasak israil aile bireylerimizi öldürse kesinlikle çocuğumuzun bardağı kırmasına bağırıp çağırmayız. Hani bütün Müslümanlar kardeşti. Hani Müslüman toplumu bir vücudun azaları gibi olacaktı. Azanın birinde bir sızı olduğunda bütün vücut ondan rahatsız olacaktı. Ya bu hadisi şeriflerde bir yanlışlık var ya da bizde yanlışlık var. Hadiste yanlışlık olmayacağına göre...
Dünya meselelerini kendimize dert edinirsek, küçük meseleleri takmayız. Ufak tefek olayların üstesinden daha rahat geliriz. Bakışımız, vizyonumuz dünyayı aşmalı, galalsüere uzanmalıyız. Kendini aşmak isteyen bir lider, yanındaki yardımcısına ‘Masamdaki Türkiye haritasının yanına bir de Dünya haritası koyun’ der.
 
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]

Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - - - -
BÜYÜK İDEAL başlıklı  tarafından yazılan yazı 2461 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu