Sağ beynin tasavvurları genellikle bilinçsizdir. Bu sebeple de baffien aklımızdan geçen fikir akışını, rüyalarımızı ve sezgilerimizi kontrol etme imkanımız pek azdır. Fakat sağ beynin oluşturduğu canlandırmaları özel ve hedeflenen sonuçlara yönlendirebilen birkaç pozitif ve yapıcı yöntem vardır ki bunlar, 'yaratıa görselleştirme' olarak adlandırılır. Bunlar yönetici olarak hayatında tatmin edici hedefleri olan birinin, problem çözmeden zamanını daha iyi kullanmaya kadar birçok konuda kullanabileceği tekniklerdir. Bu bölümde görselleştirmenin bazı pratik uygulamaları üzerine yoğunlaşılacaktır.
Başarılı olmak, başardığınız hedeflerle ilgilidir ve insanın sibernetik sistemi de bu hedeflere götürecek yollara göre ayarlanmıştır. Bununla birlikte kafanızda net bir görüntü oluşturabilen hedefleriniz bazı dış gerçeklerin önce içinizde uygulanması ile başlar. Fakat ilk olarak bu yaratıcı görselleştirmenin gücünün nasıl işlediğini görelim.
Bir Amerikan savaş esiri Vietnam'da küçük bir hücreye kapatıldı. Eve döndüğünde üç kademeli golf oynayabiliyordu. (Golfu bilmeyenler için belirtelim ki bu, iyi bir şey demektir.) Her gün etrafındaki çok kötü şeylerden etkilenmeyerek zihinsel olarak hep golf üzerine pratikler yaptı. İlk olarak oynadığı her yorucu oyunu ve vuruşları bütün detayları ile aklından geçiriyordu. Tekrar tekrar yaşıyordu ve zihinsel olarak daha önceki oyunlarına göre daha iyi olduğunu düşünüyordu. Sonra sadece televizyonda seyretmiş olduğu oyunlarda 'oynamaya' ve bilmediği diğer meşhur oyunları başarılı bir şekilde hayal etmeye devam etti.
Kısa süre sonra serbest bırakıldı ve Amerika'ya geri döndüğünde bir yarışmada oynadı. Diğer golfcü arkadaşlarının ve basının şaşkın bakışları altında ortalamanın üstünde bir puan elde etti. Yani bu puan savaştan önceki en iyi puanıydı. Oyundan sonra bu başarısının sırrını sordular. Biraz kırgın bir şekilde Vietnam'da 6 ay her gün egzersiz yaptığını ve asla beşte üç başarı sağlayamadığını söyledi.
'Zihinsel provalar olarak adlandırılan bu denemelerin sonucu, daha sonra çok iyi bir şekilde araştırıldı. Research Quarterly dergisi zihinsel pratiğin sonuçları ile ilgili basketbolda serbest atış yeteneğinin geliştirilmesi üzerine yapılan bir deneyi duyurdu. Bir grup öğrenci yirmi gün boyunca her gün gerçek top ile sahada çalışmalar yaptılar. İlk ve son günkü puanları kaydedildi. İkinci grubun da ilk ve son günkü puanları kaydedildi, fakat bu arada egzersiz yapmadılar. Üçüncü grubun ilk günkü puanı kaydedildi ve sonra her gün yirmi dakika zihinsel pratik yaptılar.
Her gün yirmi dakika gerçek bir çalışma yapan ilk grubun puanları %24 oranında yükseldi. Çalışma yapmayan ikinci grup herhangi bir gelişme göstermedi. Sadece zihinsel pratik yapan üçüncü grup %23 oranında gelişme gösterdi. Neredeyse birinciye yakın olan bu sonuçlar hiçbir fiziksel pratik yapılmadan kazanıldı. Aynı deney disk atıcılığı ve okçulukta da uygulandı ve benzer sonuçlar alındı. Bu 'zihinsel prova' birçok yöneticiye genellikle kullandıkları şeyin farkında olmasalar da düşüncelerinin içgüdüsel bir parçası olarak tanıdık gelecektir. Bizim seminerlerimize katılan bir yöneticinin deneyimi, tekniğin etkinliğini ve aslında bu tekniğe bilinçsiz olarak ne kadar sık başvurulduğunu gösterdi. O amatör bir planör pilotuydu ve eğer doğru hatırlıyorsam pilotluk lisansı almak için birkaç gün içinde büyük bir teste tabi tutulacaktı. Onun en büyük problemi sıkıntıya düştüğü birçok uçma denemeleri yapmasına rağmen 'sadece bir kez başarılı iniş yapmış olmasıydı ve bu durum test günü yaklaştıkça onda uykusuzluğa ve endişeye sebep oluyordu. Çok endişe duyduğu o büyük günden bir gece öncesinde uyanık bir şekilde yatağa uzandı ve sürekli kendini iniş yaparken (tabi başarılı inişler!) hayal etti.
Öbür gün testten sonra kurs hocasının tebriklerini zevkle kabul etti. Fakat hocasının söyledikleri daha önemliydi. Şimdiye kadar amatörlerle olduğu kadar profesyonellerle de birçok kurs yapmıştı, fakat bugün gördüğü iniş en mükemmeliydi! Mutlu yönetici sevinçten havalara uçuyordu. İlk inişinde mi en mükemmeli yakalamıştı? Hayır. Bir gece önce yatağa uzandığında birçok deneme yapmıştı ve bu başarı o zihinsel egzersizlerin sonucuydu. Görselleştirmeyle -zihinsel egzersizle- ihtiyacı olan güveni kazanmıştı, fakat kullandığı zihinsel tekniğin gücünü anlamaktan
uzaktı. Ve bu tekniğin ismini hiç duymamıştı. Zihinsel egzersiz başarısı gerçeğe dönüşmüş oldu.
Bu teknikler ticarette, özellikle de satışta, uzun süredir kullanılmaktadır.
Charles B. Roth "Yılda 25000 $'lık Satış Nasıl Yapılır?" (normal şartlarda 30 yılda kazanılabilir) adlı kitabında Detroit'te bir grup satıcının satışlarını %100 arttıran bir fikri nasıl uyguladıklarını anlatır. New York'ta diğer bir grup aynı görselleştirme tekniklerini kullanarak satışlarını %150 arttırdı ve tek tek satıcılar performanslarını %400'ün üzerine çıkardılar. Bu tekniğin nasıl çalıştığını Roth şöyle açıklıyor: "Bu kadar başarılı satış yapılmasının sebebi, farklı durumların birleşmesidir. Bir müşteri ile konuşulurken her zaman bir diğeri yaratılır. O size bir şeyler söyler veya bir soru sorar ya da fikrinize karşı çıkar. Her zaman onun söylediği şeylere nasıl karşılık vereceğinizi; sorularını nasıl cevaplayacağınızı veya itirazını nasıl ele alacağınızı bilirseniz satış yapabilirsiniz... Rolünü iyi oynayan bir satıcı gece yalnız kaldığı zaman bütün bu durum ve olayları zihninde canlandıracaktır. Olası müşteriyi en ince ayrıntılarına kadar kafasında canlandıracaktır. Sonra ona en iyi cevabı vermeye çalışacaktır... Hangi durumla karşılaştığının hiçbir önemi yoktur. Sen daha önce hayal ederek ona kendini hazırlayabilirsin ve olası müşteri ile yüz yüze geldiğinde onun itirazlarına, problemlerine uygun cevapları verebilirsin."
Roth'un satış elemanları da aynı zihinsel uygulama tekniğini kullanıyordu ve harika sonuçlar elde etmişlerdi. Aynı tekniği, kendinizi daha rahat hissetmek istediğiniz, karşılaştığınızda ne yapacağınızı bilmediğiniz herhangi bir iş konusunda uygulayabilirsiniz.
İki temel prensip zihinsel uygulamanın başarısını açıklamaya yardım edebilir. İlki şudur: Beyin, görselleştirdiğimiz, kafamızda canlandırdığımız uygulama ile bunun dış dünyadaki gerçek karşılığını ayırt edemez. Sinirsel mesajlar da aynıdır ve bu sebeple tüm eğilimlerimiz, amaçlarımız ve gerçek deneyimlerimiz kaydediliyor. İkinci olarak negatif pratiklere, yani zihinsel başarısızlıkların pratiğini yapmaya ihtiyaç yoktur. Sadece başarılar zihinde canlandırılır. Böylece fiziksel pratiklerle ilgili olan bütün başarısızlıklar baypas edilebilir. Zihinsel pratiğin bu tür engellerin üstesinden gelmeye ihtiyacı yoktur.
Bu makale şu konularla ilgili olabilir :
başarı -
egzersiz -
BAŞARI EGZERSİZLERİ
başlıklı Cemal KONDU
tarafından yazılan yazı 2999 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı