• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

ÇOK OKUYAN İNSANLAR

ÇOK OKUYAN İNSANLAR
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

İslam büyüklerinin hepsi, çok okumuşlar da büyük olmuşlar. Onlardan birkaç tanesinin nasıl okuduğunu modellemek amacıyla buraya yazıyorum.    
    
İbn-i Sina (980-1037) diyor ki: ‘Geceleri hep okumakla, yazmakla meşgul oldum. Uyku bastıracak olsa bir bardak bir şey içerek açılır, yeniden çalışmaya koyulurdum.’
 
İbni Rüşd (1126-1198), eserleri Avrupa'da yüzyıllarca okutulan Endülüslü bilgin, sürekli kitap okurdu. Kitap okumadan geçen iki gecesi vardır: Biri evlendiği gece, diğeri babasının vefat ettiği gecedir.
 
Nevevi (1233-1277) 24 saatte bir yemek yerdi. Kitap okumaya daha fazla zaman ayırmak için böyle yapardı. Hiç evlenmedi. Çok eserleri vardır.
Yavuz Sultan Selim, (1470-1520) günde ortalama sekiz saat mutlaka kitap okurdu. Mısır Seferi'ne giderken üç katır yükü kitap götürmüştü. Yavuz'un dostu, yaveri diyor ki:
 

-    Gözünden kitap gitmezdi. Daima okurdu. Ne çok yer ne çok uyur idi. Günde bir defa yemek yerdi.
 
Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'nden Avrupa'ya bir araştırma için giden biri, şunu söylüyor:
 
-    Avrupa'da bir şehirden diğerine geçerken trendekilere bir baktım, benden başka kitap okumayan yok. Ben Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'nde çalıştığım halde okumuyorsam bu iş çok zor diye düşündüm.
İsmail Hakkı Bursevi (1652-17İ5), mum ışığında 161 eser yazmıştır. Avrupalılar, bu eserler değil bir ömre, beş' ömre sığmaz diyorlardı. Ru-hül Beyan adlı tefsiri günümüzde ^eri çok okunan eseridir.
 
İmam-ı Malik Hazretleri (711-795), lavaboda geçen zamanına bile acıdığı için günde bir defa gidermiş.
 
Lenin (1870-1924), Sibirya soğuklarında Kari Marks'm kitabını defalarca okumuş.
 
Peki, bizlerin hangi kitapları kaçar defa okumamız gerekir?
 
Ahmet Mithat Efendi (1844-1912), ekmek parasını kitaba verirdi. Kendi kendisini yetiştirdi. Tam olarak 226 kitap yazmıştır. Biz hayatımız boyunca 100 kitap okuduk mu?
 
Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülken (1901-1974), okurken ayaklarını su dolu kovaya uyumamak için koyar, sabaha kadar okurdu.
 
Süleyman Hilmi Silistrevi (1888-1959), zamanını boşa geçirmemek için, uykuyu azaltıp, çok kitap okumak için çok fazla kahve içerdi. Hatta geceleri pencerenin kenarından eline aldığı bir parça karı sıkarak boynuna yerleştirir, karın yavaş yavaş erimesi sonucu sırtından aşağı inen soğuk su ile uyanık kalmaya çalışır, okumaya devam ederdi.
 
İlme, bilime bu kadar değer verilmiş bunun neticesinde üç kıtaya yüzyıllar boyunca hakim olunmuş üstelik onlarca etnik grup kardeşçe yaşamış. Ne zaman ilim ve kitap bırakılmış buna paralel olarak gerilemeye başlanmıştır.
ABD Yüksek Mahkeme Üyesi Oliver Holmes, 90 yaşında kendi isteği ile emekliye ayrıldıktan sonra evine çekilir. Rosvelt, Amerika Başkanı olduktan sonra 1922 yılında Holmes'i ziyarete gider. Onun Eflatun'un kitaplarını incelerken görünce:
 
-    Üstat bu yaştan sonra Eflatun'u okuyup da ne yapacaksın? der.
 
 
Holmes'in verdiği cevap enteresandır:
 
-    Sayın Cumhurbaşkanım! Kafamı geliştirmek için okuyorum. Atatürk cumhurbaşkanı iken çalışma ofisinde kitap okuduğu bir
zamanda içeriye sevdiği bir arkadaşı gelir. Atatürk'ü elinde kitap ile görünce:
 
-    Paşam! Hâlâ kitap mı okuyorsunuz.? Siz buraya kitapla mı geldiniz? der. Bunun üzerine Atatürk:
 
-    Kitap okumasaydım, bu makama gelmem mümkün değildi, der. Tıpkı marketten aldığımız ürünlerin son kullanma tarihleri bulunduğu gibi, beynimize aldığımız bilgilerin de son kullanma tarihleri bulunmaktadır.
 
 
Birçok insan, fakülteyi bitirdikten sonra eline bir daha kitap almamaktadır, kendini yenilememektedir. Kendini yenileyen insanlarla aralarında fark oluşunca da her şeyi eleştirmeye başlamaktadırlar.
 
 
Büyük insanlar, hayatlarında hiç boşluk bırakmamış, bütün hayatlarını dolu dolu yaşamışlar. Bu insanlar, onlarca hatta yüzlerce kitap yazmışlar. İbn-i Heysem'in iki yüzün üzerinde kitabı vardır. İmam-ı Gazali, İmam-ı Birgivi,
 
 
Mevlana, Ahmet Yesevi daha yüzlerce ismi sayabiliriz... Bu büyük insanların döneminde elektrik yoktu. Bilgiyar yoktu. Doğru dürüst kalem, defter, kitap yoktu. Matbaa olmadığı için kitaplar çok pahalıydı. Hatta İbn-i Heysem bir gün kitapçıda batılı filozofların kitaplarından birini görünce almak istemiş. O kitabın tek nüshası o olduğundan çok pahalıymış. İbn-i Heysem, bir kişinin tam altı ay boyunca geçinebileceği parayı vererek kitabı almış.
 
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]

 

Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - - - -
ÇOK OKUYAN İNSANLAR başlıklı  tarafından yazılan yazı 7066 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu