• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Hedefe Yöneltilmesi

Hedefe Yöneltilmesi
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

Doğru Hedefe Yönelebilmesi İçin Kocanıza Pusula Olun. Bir tarihte iki delikanlı New York şehrinde bir pansiyon odasını paylaşıyorlardı. Bunlardan birisi Missouri mısır tarlalarından gelip New York'ta Amerikan Dramatik Sanatlar Akademisine devam eden hayalperest Dale Carnegie, diğeri ise Massachusetts'li bir köylü çocuğu olan J. F. Whitney idi.
Dale'in anlattığına göre: Whitney, bir çiftlikte hayata atılmıştı. Günün birinde büyük bir şirketin müdürü olabilmek onun tek amacı idi. Whitney bu idealinde o kadar samîmi idi ki, şehirde daha sonra bir yazıcı olarak girdiği işe dört elle sarılmıştı. Hatta, şirkette olup bitenleri bir ân evvel kavrayabilmek için yemek saatlerini bile işine verdi. Fakat onun bu yoğun çalışması karşısında ne bir teşekkür etmek, ne de ücretini arttırmak kimsenin aklına gelmedi bile. Yalnız bir gün boş bir yer açılmıştı. İşverenleri bu işi Whitney'e verdiler.
Whitney, yazıcılıktan tezgâhtarlığa, daha sonra büro şefliğine ve nihayet mahallî müdürlüğe kadar yükseldi. Aradan geçen yıllarla birlikte o da, başarıya doğru giden basamakları adım adım tırmanmaya başlamıştı.
 Bununla beraber onu hayal kırıklığına uğratan hususlar da oluyordu. Çalıştığı yerde bir çıkmaza girdiğini farketti. Etrafını müdürün yakın akrabaları sarmıştı. Başka bir kuruluşta da kıdeminin ön plânda tutulduğunu üzülerek gördü.
Fakat bunlara rağmen o yine de yılmadı. Bir gün Beech-Hul ambalaj şirketine müdür olarak tayin edilince hedefine ulaştı. Daha sonraları başka başka şirketlerde de yüksek mevkileri elde etmede gecikmedi.
Pansiyon odasındaki bu köylü çocuk, arkadaşına: "Bir gün büyük bir şirketin müdürü olacağım" demekle rüya görmüyordu. Daha o zaman buna inanarak, ulaşmak için kendisine bir hedef edinmiş ve hayatta gideceği yönü de belirlemişti.
Çoğu kişi hâlâ yerinde sayarken J. F. Whitney nasıl olup da bu kadar hızlı ve parlak bir şekilde ilerleyebilmişti?
Cevap olarak var gücüyle çalıştı desek, herkes çalışıyor diyeceksiniz. Evet, Whitney işinde ilerlediği müddetçe durmayıp bilgisini de arttırdı. Bunun için akademik kariyeri olması gerekmezdi. Önemli olan gideceği yeri bilmesiydi. Fazla mesai yapması, iş değiştirerek yeni yeni işlere girmesi; kısacası tüm hareketleri tek bir amaç uğrunaydı.
Kararsızlık, Allah'ın başarılı olamayan kullarına bir ihsanı olsa gerektir. Bir işe girerek evlenirler ve hiç bir şey yapmadan her şeyin değişmesi arzusu ile hayatta bocalayıp dururlar. Bu gibilerinin ne belirli bir istekleri ne de amaçları vardır.
New York'ta, Geleceği Yönlendirme Derneği'nin kurucusu ve aynı zamanda müdürü de olan Anne Haywood, ömrünü işinden memnun olmayan kimselerin hizmetine adamıştır. Birçok günlerimi, iş bulma konusunda Miss Hayvood'la görüşme yaparak geçirdim. Bana: "Bu gibi kimselerde eksik olan tarafın, kendilerinin de ne istediklerini bilmemeleridir" dedi. Yaptığı bir diğer işin de bu gibi kişilerin ne istediklerinin öncelikle zihinlerinde açıklık kazanmasına yardım etmek olduğunu ilâve etti.
İşte hanımın rolü burada ortaya çıkmaktadır: Henüz hayattan ne istediğini bilmeyen kocanıza, ne istediğini bulmakta yardımcı olun. Daha sonra bu amaçların kavranmasında zekice onunla işbirliği yapabilirsiniz.
Akıllı kadın, hayat okyanusunda bocalamakta olan kocasına, rotasını tayin etmesi için pusula olur.
Samuel ve Esther Kino "Evlilik Rehberi" adlı kitaplarında, mutlu bir evlilik için ortak hedefin esas olduğunu ifade etmektedirler. Hedef yeni bir ev, belirli sayıda çocuk, ayda şu kadar kitap okumak ve hattâ yurt içi veya yurt dışı seyahati olabilir. Hedefin ne olduğu Önemli değildir. Önemli olan husus, bu hedefin karı-koca arasında paylaşılmasıdır.
Aynı amacın yolcuları aynı hedefe ulaşırlar.
Bu yazarlara göre birinci iş, bir manzaranın karşısına geçerek, daha sonra onu en iyi görebilecek bir seviyede tutmaktır.
Güzel ve sağlam birliktelikler hayalleri, başarı ve üzüntüleri paylaşmakla gerçekleşebilir.
Kansas'ta oturan Bay ve Bayan Graham'ın başarılarının sırrı da budur. Karı-koca geliri yüksek olan büyük bir petrol şirketinin sahibidirler. Cazip işleri ve bol paraları vardır. Bunların yanında yuvalarına neşe katan cıvıl cıvıl altı tane sevimli çocuğa sahiptirler. Şükredebilecekleri sağlık nimetleri ve içinde oturdukları şirin bir evleri vardır. Üstüne üstlük bu çift tüm bunların tadını çıkarabilecek kadar da gençtirler.
Uzun yıllardır tanıdığım Bili Graham'a başarısının sırrını sorduğum zaman, verdiği cevap: "Uzun vadeli bir plân yapmak ve karımla birlikte çalışmam" oldu.
Karı-koca, evliliklerini takip eden günlerde emlâk komisyonculuğuna başlamışlardı. Ellerindeki tek sermayeleri başarabilme azmi ve çalışma kabiliyetleriydi. Karısı büroda otururken kocası da piyasayı dolaşıyordu. İlk başta işleri pek iyi gitmediğinden, karınlarını doyurabilmek için bütçelerini çok dikkatli düzenlemeleri gerekiyordu. Zamanla işleri açıldı. Bu defa kendileri emlâk alıp satmaya başladılar. Bir süre daha bu işi yaparak yeteri miktarda para kazandıktan sonra birlikte petrol işine geçmeye karar verdiler. İşte, William Graham Petrol Şirketi bu şekilde kurulmuştur. Şimdi VVilliam, kendisine başka başka iş sahaları ararken aynı zamanda da karısı ile yabancı yatırım sahasındaki imkânları araştırmaktadırlar. Bir şeyi yapma kararı aldıktan sonra onu muhakkak sonuçlandırma azim ve gayreti içerisinde bulunurlar. Kocasını her yönü ile çok iyi tanıyan karısı bir işi sonuçlandırdıktan sonra derhal başka bir işe teşebbüsü zorunlu görmektedir. Bu inanç ve azlimle de zaten kendilerine tatmin edici bir hayat yolu seçmiş oluyorlar.
Bir insan yapmak istediklerini plânlayarak uygulamaya koyulursa, bu, doğrudan doğruya onun hedefine ulaşacağına bir delil teşkil eder. Hiç kimse nişan almadan avını vuramaz.
Başarmak için plân kaçınılmazdır. Fakat unutulmamalıdır ki, yapılmış küçük işler, plânlanmış ancak yapılmamış büyük işlerden çok daha iyidir.
Ölçülü ve düzenli yapılan her işin sonu başarılı olur.
Kolombiya Üniversitesi profesörlerinden Dean Herbert E. Hawkes'in de dediği gibi: "Kararsızlık endişenin en büyük sebebidir." Yine "Başarı yolunda en büyük engel kararsızlıktır."
Kararsızlık ve gecikme, başarısızlığın sebebi olduğu gibi, kararlılık ve direnme de insanların en büyük yaratmasıdır.
Bütün bu yazdıklarımızı derleyip toparlayacak olursak, kocalarımıza faydalı olabilmek için yapabileceğimiz ilk iş: Hayatta kendilerine bir amaç seçmelerinde yardımcı olunarak hedeflerine ulaşabilmeleri için onlara cesaret vermektir.
Fakat kocanız ve sizin için başarının ne anlamda kullanılacağının çok iyi belirlenmesi gerekir. Başarıdan kasıt: Para, prestij, emniyet, kuvvet ve kudret, başkalarına hizmet veya tatmin edici bir iş mi? Bunlar sizin ve kocanızın birlikte cevaplandıracağı hususlardır. Kocanızı çok iyi anlayın. Aksi takdirde alacağınız verim olumsuz olur. Kocanızın, kendisine bir hedef belirlemiş olması tek başına yeterli değildir. Onun bu uzun vadeli plânının uygulanmasına sizin de katılmanız şarttır.
"Âşık olmak: Karı-kocanın sadece, birbirlerinin gözlerinin içerisine sevgiyle bakmaları değil; aynı zamanda, tüm fikirleriyle aynı yöne bakabilmeleridir. Bakışlarla olduğu gibi, ruhen de bütünleşebilmeleridir.
Şu halde başarının ilk adımı: Kocanıza yönünün tayininde, diğer bir ifadeyle gideceği yer hakkında karar vermesine yardımdır.
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]

 

Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - - - -
Hedefe Yöneltilmesi başlıklı  tarafından yazılan yazı 2186 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu