İLETİŞİMİN ANLAMI ALDIĞIMIZ TEPKİDİR

2013-07-14

Share on Tumblr

Bir iletişimin başarısı, niyet edilen sonucu gerçekleştirip gerçekleştirmediğine bağlıdır. Başka her davranış gibi, iletişimin amacı da, bilgi aktarmak, uyarmak, eğlendirmek, cesaretlendirmek, vb. türünden bir sonuç meydana getirmektir. İletişim, mesaj ya da araç açısından hangi şekle bürünürse burunsun
ve ‘girdi’ davranış ne derece gelişkin olursa olsun, istenen sonucu gerçekleştirmiyorsa etkisizdir. Buna karşın, sonuca ulaşan bir ‘iletişim’ (hiç sözcük ya da fark edilebilir bir mesaj içermese bile) etkilidir.

Bu durum, sorumluluğun büyük bölümünü, mesaj iletilen kişiden çok, iletene yükler. Mesajınızı açık bir şekilde aktardığınıza inanmanız, niyetlendiğiniz sonucu sağlamayacaktır; mesajınızı aktarmak için farklı bir yol bulmak zorunda kalabilirsiniz. NLP, başarıyı, iletişimin girdilerinden çok çıktılarım temel alarak değerlendirir ve ölçer. Yöneticinin şüphe ve öfke uyandıran bir konuşması, niyeti personelin güvenini tazelemek ve moralini yükselmekse, işitsel-görsel destekler ne kadar parlak ve sözcükler ne kadar özenle seçilmiş olursa olsun, etkisizdir. Benzer biçimde, birilerine ciddi bir uyarıda bulunuyorsanız ve bu uya-v nnız onlar tarafından alayla karşılanıyor ya da ciddiye alınmıyorsa, iletişim kurma çabanızda başarısız olmuşsunuz demektir. Böyle bir durumda, başka insanların tavrını, hatta zekâsını suçlamak, iletişiminizi daha başarılı kılmaya yetmeyecektir.

Bir zamanlar kendisiyle görüştüğüm üst düzey bir yönetici, bende, son derece yaratıcı olan, ayrıca şirkete kendi yaratıcı katkılarını sunmaları için astlarına da olanak tanıyan biri izlenimi bırakmıştı. Bu tablo ister gerçek ister yanlış olsun, onun niyeti bana bunu iletmek idiyse başarılı olmuştu. Oysa aynı şirketteki daha alt düzeyden insanlarla sonradan yaptığım görüşmeler, onun oldukça diktatör bir kişiliğe sahip olarak algılandığını ve pratikte düşüncelere özgürlük tanımadığını açığa çıkardı. Bu durumda, niyeti en yakınındaki ekibine ve ara kademelerdeki yöneticilere suçlanma korkusundan uzak, yaratıcı bir kültür isteğini iletmek idiyse, bunda da başarısız olmuş görünüyor. Burada dikkat çekmek istediğim nokta, sadece söylediğiniz sözcüklere bel bağlayamayacağınızda. İletişim bundan öte bir şeydir ve söylediklerinize inanılması gerekir, ki bu da davranışlarınızda tutarlı olmayı gerektirir. Ama görünüşte tutarlı bir iletişim bile yalnız başına olmaz. Geçmiş iletişimleriniz ve değerlerinizin algılanma biçimleriyle birlikte yaşamak zorundasınızdır. Her anne
baba çocuğuna bir mesaj iletmede tutarlılığın önemini bilir; yine, bu ilkeden yararlanabilen çok sayıda yönetici de vardır.

Bu ilke, tüm sürecin sözsüz ve daha az açık olan yönlerinin önemini vurgulamaktadır. Örneğin, iletişimin her iki tarafındaki insanların duyguları ve tavırları, anlamın bir insan beyninden diğerine aktarılmasına katılabilmektedir. Amirlerin sadece elde edebilecekleri şeylerin peşinde olduklarına ya da sadece kısa vadeli düşündüklerine inanırsanız, onlardan herhangi bir iletiyi algılama biçiminiz, muhtemelen bu inancınızın süzgecinden geçerek oluşacaktır. Buna karşın, karizmatik başkanınıza büyük bir hayranlık duyuyorsanız, onun söylediği hemen her şeyi onun lehinde bir açıdan alırsınız. Tabii süreç iki yönlüdür; şeflerinizle iletişiminizi, tavırlarınız ve inançlarınız da etkiler. Bu yüzden, bir iletişimden istediğinizi elde edebilmeniz için, niyetlerinizi ayrıştırmanın yanı sıra (niyetleriniz, yukarıdaki örneklerde olduğu gibi, davranışınız tarafından çarpıtılabilir), kafanızdaki duruma ilişkin haritayı yeniden gözden geçirmeye hazırlanmanız da gerekebilir. Arzu edilen bir sonuç elde etmek için, algılayışlarımızın, yani düşünme yapımızın değişmesi gerekebilir.

İzmir’deki NLP Eğitimleri ile ilgili detaylı bilgi için 232 422 59 54 numaralı telefondan veya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.