• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Müthiş Bir Hatırlama Tekniği

Müthiş Bir Hatırlama Tekniği
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

O halde iyi ve kötü denilen bellekler arasında fark, yalnızca hatırlama tekniğinden ileri gelmektedir.                                              
Bu konuda da belirli bir tekniğin zorunlu oluşuna asla şaşmamalıdır. İnsana özgü işlerin her alanında, ortalama sınırının üstünde verimlilik, doğru bir ‘tekniğin’ işletilmesini öngörür.
Boks yapma tekniğini içinize sindirmeden iyi boksör olamazsınız.
Dans etme tekniğini öğrenmeden, iyi dansçı olamazsınız.
Seçtiğiniz çalgının teknik güçlüklerini yenmeden, iyi müzisyen olamazsınız.
Daktilo makinesinin kullanılma tekniğini iyice bellemeden, iyi sekreter olamazsınız.
İsterse söz konusu tenis, golf oynamak, yüzmek, kayak yapmak, ressamlık, yazarlık, şarkı söylemek, ya da sahne sanatçılığı olsun, hiç fark etmez... hepsinde teknik zorunludur.
Bu teknik benimsenecek, öğrenilecek, geliştirilecek ve kullanılacaktır.
Bellek için de durum tıpatıp böyledir. Onun güçlerinden yararlanmak da belirli bir tekniği öngörmektedir. Buna egemen olan, hatırlama yeteneğini de geliştirecektir.
Bu görüşü doğrulayacak kanıtları göstermek ise hiç de zor değildir.
HATIRLAMA TEKNİĞİN KULLANILMASI
Örnek olarak sahne sanatçısının mesleğini ele alalım. Bunlardan bazılarının yeni bir rolü, inanılmayacak kadar çabuk bellediğini herhalde duymuşsunuzdur. Meslekten kaynaklanan bir üstünlüktür bu, zira prodüktör ve rejisörler, rahat çalıştıkları sanatçılara iş vermeyi yeğlerler. Kimin iyi belleği varsa, işin başında uzun uzadıya mekanik ezberlemelerle oyalanmayacağı için, canlandıracağı kişiliğin özelliklerini incelemeğe daha çok zaman ayırabilecektir. Bu da onun rolünü daha iyi başarması demektir.
Veya örnek olarak bir politikacıyı ele alalım. O da seçmenleri üzerinde en iyi izlenimi, herhalde sadece görevinde gösterdiği ehliyetle değil, daha çok seçim bölgesinde oturanların çoğunu adlarıyla tanımasıyla uyandırır. Hele bir de onların aile ve iş durumlarına ilişkin ayrıntıları da bilebiliyorsa, bu izlenim daha da güçlü olacaktır. Böylece kendisine oy veren herkesi, seçmenlerinin yazgısını paylaştığına inandırır.
Bütün bu sahne sanatçılarının ve politikacıların ‘iyi bir belleği’ olması sadece rastlantı mıdır? Asla, zira ne ‘iyi’ bellek vardır, ne de ‘kötü’ . Sadece onlar öğrenileni zihinde tutma tekniğini bilmektedirler, o kadar.
Bir sonraki bölümde bu tekniğin ve onu doğru kullanmanın sırrı açıklanacaktır.
Hatırlama tekniğini geliştiren kimse, bu yolla aynı zamanda belleğinin verimlilik gücünü de yükseltmiş olur; hem de on katı. Hatırlama yeteneğini eğiten kimse de, bellek veriminde yüzde ondan yüzde yüze bir yükselme olacağını hesaba katmalıdır. Böylece ‘iyi belleğin’ ilk ve en önemli sırrını öğrenmiş oluyorsunuz.
Bu sır doğru tekniğe dayanmaktadır,
 
BELLEK NEDİR?                                                                         
îlk sorumuza dönelim: Bellek nedir?
Bu olgunun bilimsel açıklamalarında gerçekten bir karmaşıklık göze çarpmaktadır. Çünkü araştırıcılar hatırlama yetisinin gerçekte nasıl işlediği konusunda görüş birliğine varmış değillerdir. Bununla birlikte bugün hekimler, psikologlar, fizyologlar ve biyoloji uzmanları genellikle iki ana teori etrafında toplanmaktadırlar.
Bu görüş ayrılıkları herhalde sorunun ortaya konulusunda, şimdiye kadar tek bir basit cevaba karşılık bulunamayışından kaynaklanan, karmaşık çeşitliliğin kaçınılmaz sonucu olsa gerek. Nitekim fizikçiler de elektriğin niteliğini bildiklerini ileri sürebilmiş, botanikçiler de bitkilerin nasıl büyüdüğünü inandırıcı biçimde açıklayabilmiş değillerdir.
Bu konuda temel ilişkilerin anlaşılmasına, bugüne kadar geliştirilmiş bir yığın teorinin söyleyeceklerinin ancak pek az katkısı olabilir. Kestirmeden bir anlatım için yapılacak en iyi şey, belleği dev bir kartotek dolabıyla karşılaştırmaktır.
O halde yaşanmış, işitilmiş ve okunmuş her şeyin anında, sayısı hesaba gelmez derecede çok çekmecesi olan, dev bir dolabın önceden belirlenmiş yerlerine yerleştirildiğini gözümüzün önüne getirelim. Bütün bu veriler öylesine kaydedilmiştir ki, dilediğiniz anda kullanmak üzere emrinizdedir; bunları ne zaman ve nasıl kullanacağınız ise sadece ve yalnızca size bağlıdır. Bütün bu veriler arasında seçim yapmak yetkisi sadece sizindir; kartotek çekmecelerinizi hemen veya daha sonra kullanmak da tümüyle size bırakılmıştır. Algılamalarınızdan hangisinin çöp sepetine atılması gerekeceğine de yine siz karar vereceksiniz.
Algılananları zihinde tutmanın bir tekniği vardır dedik; bu tekniğin doğru kullanılması, önemli şeylerin belleğinizde olduğu gibi saklanması, hem de anında kullanmak üzere saklanmasında size yardım edecektir. Zira hatırlama yeteneğinin varlığı buna dayanır; bunu da siz, bu kitapta kolay anlaşılır biçimde anlatılmış bulunan teknik sayesinde eğiteceksiniz.
Çöp sepetine gidecek ayrıntıları da beyniniz sağlam biçimde alır. Bu bakımdan kartotek dolabınızda bunların da yeri vardır. Sizin öğreneceğiniz, önemsiz şeyleri, kartotek sisteminizin önemli çekmecelerinin kullanılmasını rahatsız etmeden saklamaktır.
Beyniniz size fark ettirmeden, ilginç ve dikkate değer tüm verileri kolayca ulaşılan çekmecelere kendi kendine yerleştirir. Nelerle az ilgilenmiş, veya hiç ilgilenmemiş, ya da neleri unutmak istemişseniz, bunlar da kıyıda bir çekmeceye yerleştirilmiştir.
Beyninizin bu işlevi konusunda size, her gün görülür cinsten basit bir örnek vereyim.
 DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]

Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - - -
Müthiş Bir Hatırlama Tekniği başlıklı  tarafından yazılan yazı 2251 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu