Alışkanlık haline gelmiş duygular, değiştirilmesi daha zor olan tutumlara dönüşerek, davranışımızı neredeyse kalıcı bir şekilde etkiler. İyimser olmak ya da daha olumlu bir tutum takınmak gibi büyük bir strateji değişimi, davranışınızı ve performansınızı çarpıcı biçimde değiştirebilecektir.
Duygular gibi tutumlar da, şeyleri nasıl yorumladığımızla ilgilidir. Uzaktaki küçük bir bulut, iyimser mi yoksa kötümser mi olduğunuza bağlı olarak farklı şekillerde yorumlanacaktır. Kişisel davranışa ilişkin yorumlarımız NLP'de ‘gerekçeler’ olarak adlandırılmaktadır. Yaptığımız her şey bir gerekçeyle desteklenir. Eylemlerimiz bize iyi de kötü de görünse, yaptığımız her şey için bir neden ya da amaca sahip olmak zorundayız. Ve gerekçelerimiz, kendimizi nasıl hissettiğimizle, nelere inandığımızla, tutumlarımız ya da kendimizi nasıl gördüğümüzle -kendimize ilişkin imajımızla- bağlantılı olabilir. Bu yüzden, örneğin kahveyi dökmeniz, aşın çalıştığınız, şaşkın, sakar, dikkatsiz ya da aptal olduğunuz gerçeğiyle açıklanabilir. Ya da belki konsantre oluyordunuz, tamamen işinize dalmıştınız, özgür bir ruh hali içindeydiniz, vb. Her davranış yorumlanır ve bu yorum ya da gerekçe, inançlarımız, değerlerimiz veya kendimize ilişkin imajımızla bilinçli ya da bilinçsiz biçimde paralel olacaktır. Dolayısıyla, çoğu davranış bir alışkanlıktır, çünkü inançlarımız ve değerlerimiz artık birer alışkanlık haline gelmiştir; bilinçli biçimde düşünmeden onlara bağlı olmaya eğilimliyizdir. Bu yüzden, inançlar ve alışkanlıklar, kendi kendilerini gerçekleştirir, birbirlerinden beslenir. Siz kendiniz hakkındaki inancınıza uyan şeyleri yapmaya eğilimli olurken, inançlarınız da yaptığınızı bildiğiniz şeyleri yansıtmaya eğilimli olur.
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:
[email protected]
Bu makale şu konularla ilgili olabilir :
nlp -
nlp teknikleri -
zihinsel boyut -
TUTUMLARI VE İNANÇLARI KÖKTEN DEĞİŞTİRMEK
başlıklı Cemal KONDU
tarafından yazılan yazı 2665 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı