• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

İzmir Diksiyon Kursları

Diksiyon

Diksiyon, seslerin, sözlerin, ses ve söze yardımcı olan öğelerin yerli yerinde kullanılması sanatına diksiyon adı verilir. Diğer bir ifade ile diksiyon; güzel ve etkili konuşmak üzere kullanılacak dil malzemesinin doğru seçilmesi ve bunların konuşmaya yardımcı diğer unsurlarla(sesin uyumu, Vurgu, ton, tonlama, durak, üslûp, jest ve mimikler, tavır vb.)uyumlu bir biçimde kullanabilme sanatına diksiyon denir. Diksiyon, anlamlı ve alımlı söz söyleme sanatıdır. Herhangi bir dili konuşmak, yalnızca o dil hakkında temel bilgilere sahip olmak; dilin kelime kadrosunu öğrenmek ve iletişim kurmaktan ibaret değildir. Dilin doğru ve güzel kullanılması da önemlidir. Dilin seslerini doğru telâffuz edebilmek, kelimeleri doğru seçip yerli yerinde kullanabilmek de ayrı bir sanattır. Diksiyonda nefes alıp verme konusu çok önemlidir. Konuşma esnasında yeteri kadar nefes almamak veya sık sık nefes almak, sesin titrek bir şekilde çıkmasına neden olur. Buna ek olarak, çok derin nefes a

İzmir Diksiyon Eğitimi

Diksiyon

Diksiyon; söz söylerken duygu ve düşünceleri doğru üslubuna uygun olarak anlatmak için sesin uyumunu söylenişini sözcük hecelerinin uzunluğu kısalığı ve vurguları bakımından doğruluğu; jesti mimiği takınılacak tavırları yerinde ve güzel kullanma sanatıdır. Diksiyonda Başarı; kişinin okuduğu, söylediğini içinde duyabilmesine, içinden geldiği gibi sıcak, içten söyleyebilmesine bağlıdır. Havasına girebilen bir kişi, söylediklerine bir anlam derinliği ve inceliği kazandırır. Bazen tek kelimenin telaffuzu bile, o kişinin geçmişini, öğrenim derecesi, zihin faaliyeti ve yeteneği hakkında fikir verebilir. Ses; dalgınlık, kayıtsızlık, korkma, utanma, kibirlilik, kendini beğenme, dikkatsizlik, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyabilir. Aynı zamanda o kimsenin uyanık, yetenekli, dengeli, atak, makul, cesur olduğunu da gösterebilir. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, genizsel, çok ince sesler; dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz. Diksiyon Kural

İzmir Diksiyon Kursu

Diksiyon

Bazen bir tek kelimenin telâffuzu bile, o kişinin geçmişi, öğrenim derecesi, zihin faaliyeti ve yeteneği hakkında fikir verebilir. Ses; dalgınlık, kayıtsızlık, korkma, utanma, kibirlilik, kendini beğenme, dikkatsizlik, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyabilir. Aynı zamanda o kimsenin uyanık, yetenekli, dengeli, atak, makul, cesur olduğunu da gösterebilir. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, genizsil, çok ince sesler; dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz.Bunların yanında Diksiyonda başarı; kişinin okuduğunu, söylediğini içinde duyabilmesine, içinden geldiği gibi sıcak, içten söyleyebilmesine bağlıdır. Bahsedilen kabiliyetleri edindikten sonra, kişi söylediklerine bir anlam derinliği kazandırabilir. Topluma karşı konuşmalar yapmak size olan güvenlerin kitlesini hızla arttırır. Bu hem iş yaşamınızda hem normal hayatınızda size büyük artılar kazandırır. Kariyerinizde ilerlemenize önemli etkisi vardır. İlk olarak ne tür konularda konuşmalar yapabileceğinize ka

Korkuların Kökeni

Kişisel Gelişim

Korkuların birçoğu temelsizdir. Birçok insan bazı korkuların aslında temelsiz ve saçma sapan olduğunu bilir. Yine de korkmayı sürdürür. Hayaletlerin var olmadığını ya da gecenin içinden bir vampirin uçarak bize gelmeyeceğini bildiğimiz halde bunları düşündüğümüzde tüylerimiz diken diken olur. Çünkü korkunun akılla bağlaşmayan bir yönü vardır. Aklımız ne kadar mantıklı düşünürse düşünsün korku bütün sesleriyle insana fısıldar. Korku arttıkça akıl devreden çıkar; geride yalnızca kişinin kendine telkin ettiği bir korku kalır. Bir insan, uçağın kapısından 2000 fit yükseklikte tereddüt etmeden kendisini atabilir. Başka birisi, 2000 kişilik bir seyirci kitlesi önünde terlemeden konuşmasını yapabilir. Korkular mantıklı bir sebebe dayanabildiği gibi sebepsiz de olabilir, fakat her zaman kişisel ve gerçektir. Herkes bir şeylerden korkar. Korktuğunuz şeyin üstesinden gelmek için ilk önce onunla yü-zleşmelisiniz. Yüzüncü atlayış veya konuşma sizin için ilki kadar sarsıcı olmayac

Dikkati Yoğunlaştırma Yöntemi

Kişisel Gelişim

Dikkat, bireyin zihinsel uyanıklık gücünü vurgulamaktadır. Etkili bir öğrenme, dikkatin, çalışılan konuya çekilmiş olmasını öngörür. Bu nedenle, bireyin öğrenme yeterliği üzerinde doğrudan etkili olan değişkenlerden birisi "dikkat'tir. Bu bölümde, zihinsel canlılık ve öğrenme ilişkisi ele alınarak; öğrenmeyi güçleştiren dalgınlık ve dalgınlığa neden olan etmenler ile dikkati toplama yolları incelenmektedir. • Size göre, "dikkat" doğuştan mı, yoksa, sonradan mı kazanılır? Neden? • Çalışırken konu üzerinde dikkatinizi kolayca toplayabiliyor musunuz? • Hangi durumlarda dikkatiniz çabucak dağılıyor? Bunları listelemeye çalışınız. • Çalışırken dikkatiniz dağıldığında, onu yeniden konuya çekmek ve yoğunlaştırmak için neler yapıyorsunuz? Düşününüz. • Hangi tür konuları öğrenme isteği duymuyorsunuz? DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:bilgi@cemalkondu

Dalgınlık Ve Nedenleri

Kişisel Gelişim

Dalgınlık, bireyin çevresinde olup bitenleri ayrımsayamayacak kadar düşüncelere dalmış olması ya da dikkatini belirli bir konu üzerinde toplayamaması durumudur. Dikkatin toplanmasını engelleyen nedenler, dalgınlığa yol açan nedenler olarak düşünülebilirler. Dalgınlığın başlıca nedenlerini iki grupta ele alabiliriz. 1. Çok önemli olmayan kimi küçük sorunlar sizi rahatsız ediyor ve dikkatinizi konuya vermenizi engelliyor ya da güçleştiriyor olabilir. Sözgelişi bir yere gidilecek, bir arkadaşınızla telefon-laşılacak olunabilir. Bu durumda yapılacak iş, sizi rahatsız eden ve zihninize takılarak dikkatinizi toplamayı güçleştiren sorunları olanaklar ölçüsünde öncelikle çözümleyerek ortadan kaldırmak- Bunun için, eğ

Stresin Doğrudan Beyne Etkisi

Kişisel Gelişim

Zihin karışıklığı, unutkanlık, dalgınlık, uykusuzluk, aşırı yeme, iştahsızlık, ağlama, depresif olma, sinirlilik, öfkelilik, sıkıntı, huzursuzluk gibi belirtiler stresin beyin kimyasında doğrudan geliştirdiği hastalık belirtileridir. Zaman baskısı, başarı baskısı, hızlı yaşantı, ekonomik yarışmacılık, kıskançlık, "Yapmalıyım, mecburum" gibi zihinsel şartlanmalar hep beyin kimyasını bozmaktadır. Beyinde serotonin azalması, noradrenalin azalması Depresyona, bazı bölgelerde noradrenalinin aşırı salgılanması panik bozukluğuna neden olmaktadır. Kişide eğer yatkınlık varsa dopaminerjik sistem bozularak psikotik depresyonlar veya şizofrenik tepkiler ortaya çıkabilmektedir. Kaynak: www.kisiselgelisim.gen.tr