• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Özgüven Ve Önyargı

Kişisel Gelişim

Eğer kafanızdaki şablona uygun hareket ederseniz kendinizi rahat hissedersiniz. Tutumlarımız pozitif veya negatif önyargılarımıza göre şekillenirler. Ve bu güvenli bölgeye doğru hareket eden sibernetik eğilim olağanüstü güçlü olabilir. Son zamanlarda önyargı psikolojisi alanında öncü olan Prescott Leck birçok araştırma yaptı. O, insan kişiliğini 'fikirler sistemi' olarak algıladı ve bu sistemde fikirlerin hepsi birbirleriyle tutarlıymış gibi görünmek zorundadır. Sistemle uyumlu olmayan fikirler reddedilir, yani onlara inanılmaz. Uyumlu görünen fikirler kabul edilir. Bütün bunların merkezinde kişinin şablonları, önyargıları vardır. Lecky bir öğretmendi ve binlerce öğrenciyle ilgili deneyimleri vardı. Onun teorisine göre bir çocuk özel bir konuda öğrenme sıkıntısı çekiyorsa bu durum, o çocuğun, o konuyu öğrenmeye kendini uygun görmemesi sonucu ortaya çıkıyordu. Çocuğun algılamasına hitap edilerek konu hakkındaki görüşleri değiştirilebilirdi. Bunun sonucunda olağanüstü başa

Kendinizi Başkalarıyla Karşılaştırmak

Kişisel Gelişim

Sürekli birbirimizin ölçütü olursak asla zirveye ulaşamayız. Bu fikre milyonda bir de olsa karşı çıkanlar vardır! Bu şekilde davranmaya devam edersek, düşüncelerimizin yetersiz ve ikinci sınıf olduğunu göstermiş oluruz. 'Mantıklı' sonuç, 'Ben değersizim', 'Mutluluğu ve başarıyı hak etmiyorum.' şeklinde olacaktır. Birçoğumuz hayatımızın bazı devrelerinde kendimizi çok kötü hissetmişizdir. Bazıları ise hobilerinde veya kariyerlerinde en iyi olmuşlardır. Olimpiyatta altın madalya kazananlar bile kendi sporlarının dışındaki aktivitelerde mükemmel değillerdir. Gerçekten, insanların birçoğu hayatlarının bir kısmını aşağılık duygusuyla mahvetmektedirler. Benim vurguladığım kelime 'duygular'dır. Mükemmel olmadığımızı objektif olarak kabul etmenin bir zararı yoktur. Eğer bir piyanist iseniz, virtüözün çaldığı şeylerden büyüleniyorken, canlı bir piyano konçertosunun üstesinden kolaylıkla gelebilmenin ne demek olduğunu da bileceksiniz. Böyle bir durumda kendinizi nasıl değerlendireceksi

Nesneleri Farklı Bir Açıdan Görmek

Kişisel Gelişim

İnsanın görme süreciyle ilgili kısıtlamalarda bulunamazsınız ama eşyaya daha farklı bir açıdan bakmayı deneyebilirsiniz. "Yeniden Çerçeveleme" ya da eşyaları farklı bir açıdan görme bir yönetici olarak karşılaşacağınız problemlere çözümler sunabilir. Örneğin adamın biri paslı yayları sırtına batan bir yatakta yatmaktadır. Bu yatak ona şansının açılmasını sağlayan bir proje geliştirmesini sağlar ve daha sonra, o şık yataklar üreten ve bunları pazarlayan başarılı biri olur. Hikayenin doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmayacağız. Bu bize yeniden çerçevelenmenin durumu ve olayları nasıl değiştirdiğini göstermektedir. Başta problem gibi görünen bir durum altın bir fırsata dönüşebilir. Bardaktan boşanıncasına yağan bir yağmur bir çiftçi için hızır gibi yetişen bir fırsatken bir köy için berbat bir hasardır. Çerçevenizi değiştirerek nasıl davrandığınızı ve nasıl hissettiğinizi dahi değiştirebilirsiniz. Olayları farklı bir bakış açısıyla görmek sürekli karşılaştığımız bir

Büyük İdeal

Kişisel Gelişim

Köylü bir dede ayağından rahatsızlanarak hastaneye getirilip yatırılır. Hemşire, gerekli tedaviyi yaptıktan sonra pencereden dışarıya bakar. Biraz baktıktan sonra başını içeri çekerken kafasını pencerenin köşesine hızlı bir şekilde vurur. İki eliyle başını tutarak: - Ah başım! diye feryat eder. Bu saniyelerde ihtiyar amca: - Ayağım, diye acı bir çığlık atar. İhtiyarın sesi, hemşirenin sesini bastırır. Hemşire kendi acısını unutup hemen ihtiyarın ayağındaki pansumanı çözer. Yarayı dikkatle inceledikten sonra: - Amca, ayağında bir şey görünmüyor. Ne oldu da öyle çığlık attın? ihtiyar: - Kızım, sen başını pencerenin kenarına vurunca başının çok sızladığını hissettim. Senin ağrını unutturmak için bağırdım. Ben bağırdıktan sonra başının ağrısını unuttun değil mi? Hemşire sıradan bir hasta olarak gördüğü bu yaşlı amcaya artık, kalbi merhamet dolu, arif bir insan olarak bakmaya başlar.

Başarı Ve Aile Ortamı

Kişisel Gelişim

Bir insanın en önemli eğitim yuvası ailedir... Aile; insanın eğitiminin temel taşıdır. Aile eğitimindeki aksaklıklar insanın bütün hayatına yansır... Aile hayatı, insanın bütün hayatının fihristidir, özetidir... Başarısız öğrenciler içinde yapılan bir araştırmada, öğrencilere başarısızlıklarının sebepleri sorulduğunda öğrencilerin çoğu, aile ortamındaki düzensizliği göstermiştir. Anne ve baba olarak "dış başarı" yerine "iç başarı"ya önem verilmelidir. Bir psikolog: "Çocuğun, ya da yetmiş yaşına gelmiş bir insanın davranışlarına bakıp, onun nasıl bir aile ortamında yetiştiğini çok rahat anlayabiliriz." demektedir. Çünkü insanın hayattaki davranış şekilleri, büyük ölçüde ailenin ona karşı gösterdiği tutumlara ve yaklaşımlara göre şekillenecektir... Başarı veya başarısızlığın temelinde öncelikle aile faktörü yatmaktadır. Aile; çocuğuna hoşgörülü davranmalı, otoriter ve baskıcı bir yaklaşımdan uzak durmalıdır. Yapılması gereken; insanın, duygu ve düşüncelerine önem verilen bir ai

Endişe Ve Korku

Kişisel Gelişim

Robert Herrick Sonuna dek çaba gösterin ve asla kuşkuya düşmeyin. Hiçbir şey o kadar zor değildir, araştırın yeter. demektedir. Endişe: Zihinde oluşan ince bir korku akıntısıdır, ne kadar uzun sürerse bıraktığı izler de o kadar derin olur.Endişe ve korku; insanı başarı merdivenlerine tırmanmaktan alıkoyan en önemli unsurlardandır. Korku ve endişe, ölçülü olduğu müddetçe insana zararlı değildir; ama ölçü aşıldığında hayat çekilmez olur. Bizler zihnimizi olumlu ya da olumsuz şekilde kullanabiliriz. Beynin en olumsuz kullanma şekli; korku ve endişe ile yaşamasıdır. Endişe ve

Hatırlama

Kişisel Gelişim

Hatırlama, belli süreçlerle zihne "kaydolmuş" bilgilerin, uygun ortamlarda yeniden ortaya çıkmasıdır. En başta gerekli olan, konuyu "anlayarak öğrenmek"tir. Ezberlenen konunun ne gerçek anlamda öğrenilmesi olur ne de hatırlanması. Çünkü ezber, zihinsel yeteneklerini besleyip geliştirmez. Aktif bir zihnin konuyu anlayarak takip etme olasılığı fazladır. Aktif olması da merak ve ilginin varlığından kaynaklanır. Sonraki adım, öğrenmiş olduğumuz konuyu "hafızada tutma" sürecidir. Zihin, hafızada tutma işini kendi bildiği şekilde, yani geçmiş yaşantılarını, algılama biçimini, vb. işin içine katıp yeni bilgiyi bunlarla yoğurarak gerçekleştirir. Zihin, algıladığı bilgiyi olduğu gibi kodlamaz. Bu kodlamayı kendi çalışma biçimine göre yapar. Bu yüzden zihnimizden, algıladığı bilgileri olduğu gibi kodlama-sını ve daha sonra da dışarı çıkarmasını bekleyemeyiz. Hatırlamada üçüncü adım, "bulup çıkarma"dır: Zihinde kodlanan bilginin dışa vurulması. Bulup çıkarma eylemi belli ortam ve koşullarda

 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33