• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Bilinçaltı Nasıl Çalışır?

Bilinçaltı

Bilinçaltı bilincin emrindedir. Bilinçaltı bilincin her dediğini yapar.Çocuk gibidir muhteşem bir kapasitesi vardır ama saftır,bilincin her söylediğine inanır.Mesela bir insan sarmısağın midesini bulandırdığına inanmış olsun.Bilinçaltı ona her yerde sarmısağı bulacaktır içinde sarmısak olduğunu kimsenin anlamadığı yemeklerde bile o sarmısağı hemen farkedecektir.Hatta sarmısak kokusunu bile alacak ve bilince haber verecektir. Bilinçaltı 24 saat faaliyettedir,bilinçaltı uyumaz,bilinçaltı gece bilinç uykudayken de çalışmaya devam eder,bilinçaltı vücudun bütün faaliyetlerini kontrol eder,düzenler. Bilinç neye inanırsa bilinçaltı ona odaklanır. Amerikalı ünlü bir basketçi hiç bir atışını ilk önce beyninde sayı olduğunu hayal etmeden yapmadığını söylüyor.Yine dünya çapında golf oyuncuları iyi bir golfçü olmak için ilk önce beyinde atışın yapıldığını canlandırabilmek gerektiğini söylüyorlar. Ya dışarı atarsam korkusu? Hepimiz mutlaka yaşamışızdır.Topla oynanan

Denizli Öğrenci Koçluğu

Öğrenci Koçluğu

Çocuklarımızın gelecekte huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri, kendi zekâ ve becerilerini kullanabilecekleri ve bu sayede de başarı gösterecekleri uygun mesleği icra edebilmeleri, mutlu bir evlilik yapabilmeleri, sağlıklı nesiller yetiştirebilmeleri, toplumsal sağlığımız için en olumlu enerjileri üretebilmeleri için, sürekli sevgiyi sevmeyi ve kendilerini olumlayabilmeleri vb. için sürekli başarıyı hedeflemeleri ve “yaparım” ,“başarırım” demeyi öğrenmeleri ve mutlu yarınları için her öğrencinin bir koça ihtiyacı vardır. Bu sayede mutlu bir gelecek inşa edebilmeleri için onlara bu yolculuklarında eşlik eden, onları başarıya ulaştıran teknikleri öğreten bir koç her zaman yol göstericidir. Koçlar geçmişe değil geleceğe yönelik çalışmalar yaparlar. Koç ile bugünden yola çıkarak yarınının planını yapmada ve hedeflerini gerçekleştirmede bir ortaklık kurarlar.Bir koç danışanının geleceğini en mutlu şekilde inşa etmesinde büyük bir aracıdır. Günümüz dünyasında eğitim alanı içerisindek

Hızlı Okuma İzmir

Hızlı Okuma

Bir resme, bir karikatüre bakarız ama bir yazıyı okuruz. Aslında ikisi arasında bir fark yoktur. Gözümüz şekilleri görür, beyin de değerlendirir. Ancak okumayı öğrenmeye başladığımızdan beri edindiğimiz ve hemen herkeste bulunduğu için farkına varamadığımız bazı alışkanlıklar nedeni ile okuma hızımız, insanın sahip olduğu kapasiteye göre hayli yavaştır. İnsanlar sadece göz ve beyin arasında olması gereken okuma işleminin arasına bazı lüzumsuz alışkanlıklar katarlar. Kimi duyulacak şekilde (özellikle çocuklar) sesli okur, kiminin okurken dudakları kıpırdar, kimileri ise yazıyı içinden kelime kelime okur. Bütün bu kötü alışkanlıklar okuma süresince ekstra bir güç sarfettirdiğinden okurken çabucak yorulmaya da sebep olurlar. Halbuki okuma sırasında ağız, dil, dudak, damak ve gırtlak gibi organların çalışmalarına hiç gerek yoktur. Yavaş okumamızın birinci nedeni gözümüzün görme alanını iyi kullanmamamız yani okurken her kelimeye tek tek bakmamızdır. Bu şekilde normal

Hızlı Okuma Teknikleri İzmir

Hızlı Okuma

Hızlı okuma, kısa süre içinde daha çok şey okuyabilmek amacıyla yapılan bir okuma biçimidir. Bu yönden hızlı okuma, dinleyenlerde daima tereddütlere yol açmakta ve tebessüm uyandırmaktadır. Buna "Bir metni normalden daha hızlı okumaya çalışırsak okuduğumuzu anlamakta güçlük çekeriz." korkusu sebep olmaktadır. Bu konudaki bir başka hata da hızlı okumanın anlamadan yapılan bir okuma şekli olduğunu sanmaktır. Halbuki hızlı okuma aksine, dikkatin ve anlama gücünün çok iyi seviyede olduğu, zihnin son derece elâstik bulunduğu büyük disiplin isteyen, yorucu bir okuma şeklidir. Örnek olarak okuma hızını bir katına çıkaran bir okuyucunun anlama derecesinde % l2'lik bir artış olduğu görülmüştür. NİÇİN HIZLI OKUMAK GEREKİR ? "Niçin hızlı okumaya ihtiyaç duyulur? Bu tür okumanın yararları nelerdir ?" İnsanlar okuma konusunda mevcut kapasitesinin tamamını kullanamamaktadır. bilim alanındaki gelişmeler, öğretim sırasında okunması

İzmir Hızlı Okuma Kursları

Hızlı Okuma

Kim hızlı okumak istemez ki? Türkiye’de okuma hızı ortalaması dakikada 160 – 220 kelime aralığındadır. Halbuki insan beyninin ve gözünün koordineli bir şekilde, yüksek bir anlama oranıyla, dakikada 500 kelimeden daha fazla okuyabilme kapasitesi vardır. Sahip olduğumuz bu yüksek okuma hızı kapasitemize ulaşabilmek için şüphesiz bazı özel teknikleri bilmek veya öğrenmek gerekir. Yüksek bir okuma hızına ulaşan bir kişi öğrenciyse daha iyi notlar almanın, iş dünyasındaysa kariyerinde hızla yükselmenin tüm avantajlarını elinde tutar. Okuma hızını geliştiren teknikler temelde iki mantığa dayalıdır. 1.Gözün herhangi bir bilgiyi beyne iletme hızı saniyenin üçte bir kadardır, birinci mantığın temeli, bu yöntemin gözün algı becerisini geliştirerek verilerin beyne daha çabuk ulaşmasını sağlamaktır. 2.Göz normalde okurken tek bir kelimeye odaklanır. Oysa bir bakışta 3-10 kelimeyi aynı anda görme yeteneğimiz var, İkinci mantığın temeli de, bu odaklanma davranışını y

1 . Sınıf Hızlı Okuma Slaytları

Hızlı Okuma

İnsan beyninden, bilinçli olarak bir şey düşünmese bile, dakikada 600 sözcük kadar bir düşünce aktığı hesap edilmiştir. Hızlı ve bilinçli okuma tekniklerini bilmeyen bir okuyucu dakikada ortalama 150 sözcük okumaktadır. Geriye kalan 450 sözcük zihinden geçen parazit düşünce kalıntılarıyla doludur. Ama insan hızlı okuma becerileriyle bu boşluğu doldurabilir ve okuma hızını üç katına çıkarabilir. Çağımızda insanı öteki canlılardan farklı ve ayrıcalıklı kılan temel özellik, bilgi, başarı ve öğrenmedir. Buna en hızlı, en ucuz ve en etkili ulaşma vasıtası ise okumaktır. Günümüzde okumak için zamanı olmadığından şikâyet edenler için birtakım okuma becerilerini artırıcı teknikler geliştirilmiştir. Bu tekniklerin genel adı hızlı okumadır. Okumayı fiziksel etkinlik olarak düşünürsek, hızlı okuma da bir tür fiziksel etkinliği artırıcı uygulamadır. Hızlı okuma eğitimin temelinde görsel algılama vardır. Böyle olunca da temel hedefimiz gözümüzün kaslarını eğitmeyi, gözümüzün ç

Özgüvenimi Nasıl Geliştirebilirim?

Özgüven

Özgüven kişinin kendini kendi zihninde olumlu ve yeterli algılaması veya kendisi hakkında olumlu iç tasarımlara sahip olması olarak kabul edilir. Yani bir nevi iç barış olan özgüven, kişinin yeteneklerini, sınırlarını, kapasitesini bilmesi ve bu bilgiyi eyleme geçirebilme yetisi olarak da kabul edilir. Özgüven kolay gelişmez. Kişinin yaşadığı deneyimler ve bu deneyimler sonunda kazandığı yetiler, beceriler özgüveni pekiştirir veya zayıflatır. Kişi yetilerini bir yetenek ve beceri haline getirebildiği, bilebildiği ve yaptığı işin üzerinde kontrol sağladığı ölçüde kendine güvenecektir veya güvenemeyecektir. Özgüven için özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Özsaygı, özgüveni doğurur. Ancak aşırı özgüvene sahip olan kişiler ego’larını şişirerek, gerçeklikten, doğallıktan uzaklaşarak önemli ölçüde kişilik ve davranış sorunları yaşayabilirler. Zaman zaman kişinin anlamadığı, kontrol edemediği, bilmediği durumlarda çekinik kalması, kendine güvenememesi normaldir; buradaki kendin

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15