• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Yeni Hobiler

  Yeni Hobiler
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

Kocanıza Yeni Hobiler Kazandırın Ve Onu Kendi Haline Bırakın
Bir erkeğin ilgilerini paylaşmak, onu mutlu edebilmenin bir şeklidir. Onda, sadece kendisinin olabilecek şeylere karşı bir merak uyandırmak da bir o kadar önemlidir. Andre Maurois, "Evlenme Sanatı’nda şöyle der:
"Zevkler, karşılıklı saygı:görmedikçe hiçbir evlilik mutlulukla sonuçlanmaz: İki kişinin aynı şeyleri düşünmeleri, aynı görüş ve arzulara sahip olmalarını hayal etmek abes olur. Böyle bir durum imkânsız olduğu kadar arzu da edilmeyen bir durumdur" Öyleyse bırakın, kocalarınız evlerinin bir köşesinde pul kol-leksiyonu ya da istediği herhangi bir işi yapsın. Bu merakı size saçma gelebilir. Kıskanç olmayın. Bilâkis onu teşvik edin.
Will Rogers'in biyografisini yazan Homer Croy, vaktinin çoğunu Santa Monika'daki Rogers çiftliğinde geçirirdi. Bay Croy'un anlattıklarına göre, Will Rogers bir gün antika bir Güney Amerika kamasına merak sarmış.
Bayan Rogers kocasının bu garip merakını hoş karşılamamış. Hatta, vazgeçmesi için onunla konuşmamaya karar verdiği zamanlar bile olmuş. Güney Amerika yapımı bu kamayı ne yapacağını bir türlü anlayamıyordu. Belki de birkaç kere baktıktan sonra bir tarafa fırlatıp atacaktı.
Sonra, bir saniye düşündü ve kocasının bu arzusunu kendisi yerine getirmeye karar verdi. Bir sabah kamayı gören Will, çocuklar gibi sevindi. Kama o kadar hoşuna gitmişti ki, her fırsatta onunla oynamayı ihmal etmiyordu. Ömründe, almış olduğu hediyelerin en kıymetlisi o oldu. Karısı da onun coşkusunu görmekten mutlu oluyordu.
İş dışında başka bir şeyle de ilgilenmekten yalnızca erkek yararlanmaz. Karısı da bunun faydasını görür.
Bayan Rogers hem kocasının zevkini onunla paylaşmış, hem de onu hediye etmekle aralarındaki sevgiyi arttırmıştı. Çünkü hediyeleşmek sevginin, dostluğun artmasına sebeptir. Hediye, bir kalpten çıkarak diğer kalbe esen dostluk rüzgârıdır. Sevginin hakikisini üfleyip aydınlatır gönülleri ve ruhları...
Yeğenim James Harris, bir petrol şirketinin kontrolörüyle evlidir. Tulsa'da oturuyorlar. Kocası Jim Hafris, boş vakitlerinde marangozluk yaparak mobilyaların şeklini değiştirmekten gayet hoşlanırdı. Yeğenim, kocasının bu merakını hoş karşılıyordu. Hem bu sayede evi daha da bir güzelleşmiş oluyordu.
Jim'in, herkesi güldüren diğer bir merakı da köpekleri Mac'a numaralar öğretmesidir. Mac, artık dört ayağı ile birden piyano çalabilmektedir.
Hobilerinde kocalarını teşvik eden kadınlar, onların kendilerine sadakatle bağlı kalacağından emin olabilirler. Onları hayatlarından bıktırmayıp hoşnut ettikleri sürece de bu böyle devam eder. Psikologlar bizi şöyle uyarırlar:
"Kocanız içten, çok merak ettiği bir şey üzerine düşerse dikkatli olun. Bu bir tarafta bir yanlışlık, bir gariplik olduğuna işaret eder."
İşin stresinden kurtulmak, yorgunluğunu başka bir iş yaparak unutmak gibi herhangi bir sebeple böyle bir eğlence edinmiştir. Şayet böyle bir anormallik sezinleyecek olursanız, ona, durumunu analiz etme imkânı verin. Hatanın nerede olduğunu bulmasına yardım edin. Bir kimsenin özel merakları, onun işine karşı isteğini arttırmalı, fakat hiçbir zaman zarar getirmemelidir.
En fazla sevindiren meraklar, geliştirici karakter taşıyanlardır. II. Dünya Savaşında Japon hapishane kamplarında kalan Bay ve Bayan Eric G. Clarke'ın edindikleri tecrübeler bunun dramatik bir tezahürüdür.
Sang-Hay Borsasında üye olan Bay Clark'la karısı Ruth, Lunghwa'da tutuklanmışlardı. Amerikalı ve İngilizlerden oluşan diğer mahkûmlarla birlikte tam otuz ay orada kaldılar. Bu süre açlık, susuzluk, uykusuzluk, yorgunluk ve bitkinlik içerisinde çok çetin geçmişti.
Hıristiyan Fen temsilcisi ile yaptığı bir görüşmede Bay Clarke şöyle diyor:
"Bu bizlere büyük bir ders oldu. Bir insan evinden uzak kalıp maddî ve meslekî sıkıntılar çekse de, tahrip edilemeyen şeylere merak sararsa maneviyatı asla yıkılmaz. Hiçbir kişi bir diğerinden dini inançlarını, manevî hatıralarını, edebiyat ya da müzik aşkını çalamaz."
Bay Clarke'ın müziğe karşı merakı vardı. Savaştan önce Şang-Hay'da, Şang-Hay Korosu'nu kurmuştu. Hapishanede bile müzik merakını bırakmamıştı. Burada kaldığı otuz ay süresinde tüm mahkûmlar Bay Glarke'ın başkanlığında Gıl-bert ve Sullivan operetine kadar herşeyi öğrendiler.
Bay Clarke, özel meraklar' konusunda şöyle nasihat eder: "Şahsen, her kadını ve erkeği kendilerine ek uğraşlar bulmaları için zorladım. Emekli olduğunuzda, sizleri meşgul edip mutluluk verecektir."
Niçin bizler de bu nasihati benimseyip kocalarımızın kendilerine bir uğraş bulmalarını teşvik etmeyelim?
Tecrübeli bekârlardan birisi, kendine arkadaşlık yapabilecek birisini bulur bulmaz tereddütsüz onunla hemen evleneceğini söylemişti. Yeter ki, seçeceği bu eş onun hobilerini anlayışlı karşılayarak saygı duysun ve de onu kendi haline bıraksın.
Ev kadınları, yalnız başlarına o kadar çok vakit geçirirler ki, bazen, erkeklerin bu ruh hallerini anlamaktan âciz kalırlar.
Bir erkeğin, kendi haline bırakılması, kendi anladığı mânâda hakiki bir yalnızlık değildir. Bu yalnızlığın mânâsı; sadece belirli bir süre için karısının istek ve arzularından uzaklaşarak kendi ruhunu istediği gibi kullanma fırsatıdır. Diğer bir ifadeyle, kendi iç alemiyle başbaşa kalabilmesidir. Kısa bir süre için bütünlükten ayrılarak bireyselliğe dönmesidir.
Bazı kocalar bunu bizzat evlerinde, bazıları da dışarıda değerlendirebilirler. Bu onların tercihi... Önemli olan onlara istedikleri fırsatı verebilmektir. Akıllı bir kadın bunu daima göz önünde bulundurur.
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]

Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - - -
Yeni Hobiler başlıklı  tarafından yazılan yazı 2718 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu