• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

ETKİLİ DİNLEME - ETKİLİ DİNLEME NEDİR?

ETKİLİ DİNLEME - ETKİLİ DİNLEME NEDİR?
Kişisel Gelişim
Share on Tumblr

Etkili dinleme; dinlemeye hazırlanmayı, dikkati konu üzerinde toplamayı ve dinleme amacının belirlenmiş olmasını gerektirir.

Dinleme Hazırlığı
 
Dinlemede etkililiğin sağlanması için gerekli ön koşullardan birisi, "dinlemeye hazırlanmaktır."
 
Dinleme hazırlığının iki yönü vardır. Birinci yön, dinlenecek konuya ilişkin ön bilgi sahibi olmak üzere yapılan hazırlıktır.
 
Öğrencilerin, derste o gün anlatılacak konu için, evlerinde konuyla ilgili bilgi toplamaya yönelik olarak yapacakları hazırlık bu türdendir. Öğrencilerin ilgili konuya (konunun ne olduğuna, özelliklerine, ana düşüncesine, vb) ilişkin ders ve yardımcı ders kitaplarından yararlanarak ya da harita, resim, çizelge, vb. inceleyerek yahut gözlem ve görüşme yoluyla elde edecekleri ön bilgileri; dinleme anında, konu üzerine dikkatlerini toplamayı kolaylaştırır. Bu yol öğrencinin anlatılanları kolayca anlayabilmesine, kafasında belirli sorular oluşturmasına ve böylece öğrenmesine yardımcı olur.
 
Bu tür bir hazırlık sonrasında dersi dinleyen öğrencinin anlatılanları öğrenme düzeyi, hiç ön hazırlık yapmadan dersi dinleyen öğrencilerden çok daha fazladır.
 
Dinlemeye hazırlanmanın ikinci yönü, "konuşmadan hemen önce" yapılan
hazırlıktır. Acıkmış olarak, bedensel bir yorgunluk üstüne ya da sözgelişi şiddetle tuvalete gitme gereksinimi duyulan bir anda yapılan dinlemenin etkili olması beklenemez. Bunun için, sözlü anlatımı ders (ya da konferans) ortamında dinleyebilmede öğrencinin bedensel gereksinimlerini olabildiğince karşılayabilmiş olması gerekir. Aynı biçimde, öğrencinin, dinleme için, sınıfta yerine oturmuş ve masasının üzerinde o ders konusu ile ilgili olmayan kitap, defter, vb. araç gereçleri de ortadan kaldırmış olması beklenir. Konuyla ilgili olmayan şeyler, öğrencinin dinlerken dikkatinin dağılmasına neden olabilir.
 
Yine dinlerken, ilkece, anlatıcıyı kolayca izleyebilecek bir yönde ve ona yakın (ön sıralarda) bulunmak, etkili dinlemeye yardımcı olacaktır.
Dinleme öncesi yapılan hazırlık salt bedensel bir hazırlık değildir. Dinleyicinin düşünsel olarak da konuşmayı dinlemeye hazırlanmış olması gerekir. Bunun için dinlemeye hazırlanırken, konuşmacının neler söyleyeceğini önceden az çok kestirmeye çalışmak yararlı olabilir. Öyleki konuşmanın başlaması ile birlikte dinleyici olarak sizin de eyleme geçmeye (söylenenleri anlamaya) her yönüyle hazır bulunmanız gerekir.
Çoğu kimse sözlü anlatımın birey için etkinlik gerektirdiğini,
 ancak dinlemede böylesi bir etkinliğin hiç de gerekli olmadığını düşünürler. Bu, belirtilen düşünceye sahip olanların, etkili dinlemenin ne olduğunu bilmediklerini ve dinleyerek öğrenme alışkanlıkları bulunmadığını gösterir. Çünkü dinleme bir öğrenme yolu ise, öğrenmenin, hem konuşan ve hem de dinleyen için "etkin" bir işlem olduğu açıktır. Öğrenme hangi durumda olursa olsun öğrencinin bütün olarak etkin olmasını gerektirir.

Dikkatin Konuya Toplanması
 
Dikkat, zihnin konuya verilmesidir. Bu tanımı biraz daha genişletmek gerekirse, dikkati; duygu ve düşüncenin belirli bir konu üzerinde toplanması, olarak açıklayabiliriz.
Bu genel açıklamadan yola çıkarak, "dinlemede dikkat nedir?" sorusuna baktığımızda; dinlemede dikkatin, anlatılan bir konuyla ilgili olarak, bu anlatımı dinleyen bireyin bütün canlılığı (uyanıklığı) ile kendisini anlatılan konuya vermesi anlamına geldiğini kolaylıkla söyleyebiliriz.
Dinleme etkin bir işlemdir. Bireyin etkin durumda bulunmasını gerektirir. Araştırmalar, bireyin dikkatinin, dinleme sırasında, ancak, belirli süreler için en üst düzeyde toplanabildiğini; bunun ötesinde, dikkatin değişkenlik göstererek ve dinleme süresi ile orantılı olarak,sürekli azalıp yükseldiğini ortaya koymaktadır.
 
Dinlemenin etkinliğini artırmanın bir yolu, dikkatin tümüyle konu üzerinde yoğunlaştırılmasıdır. İlgiyi, konuşmacının anlatım biçimine, bedensel hareketlerine, giysilerine ve fiziksel özelliklerine kaydırma dinlemenin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun için, konuşmacıyı eleştirmek yerine; dinleyici olarak kendinizi doğrudan konuya vermeye çalışmalısınız.
Bir ders ya da konferansı baştan sona tam bir dikkatle izlemenin olanaksız olduğuna yukarıda değinmiştik. Bu güçlüğün nedenlerinden birisi düşünme ile konuşma arasındaki farktan kaynaklanır. Çünkü düşünme, konuşmadan daha hızlı gerçekleşir. Başka bir deyişle, bir zaman biriminde belirli sayıda sözcük söyleyen bir kimsenin, söylemeye çalıştığı düşünce ile bir dinleyicinin o konuyu kavrama için harcayacağı zaman arasında ikincisi lehine bir fark vardır. Öyle olunca bu hız farkı dinleyicinin zihninin asıl konudan ayrılıp başka ilgisiz (konuşmacının ceket rengi sesi, saçları, arkasında bulunan resimler, çevredeki öteki nesneler vb.) konulara kayması sonucunu doğurabilir. Bunu önlemenin bir yolu, konuşmacının söylediklerini o anda düşünerek, söyleyeceği şeyleri önceden kestirmeye çalışmaktır.

Ana ve Yardımcı Düşüncelerin Saptanması
 
Dinlemede dikkat edilecek bir nokta, anlatılan her şeyi öğrenmeye çalışmak yerine; konuyla doğrudan ilgili ve onun asıl ana düşünceye yönelik yanlarını belirlemeye çalışmaktır. Bunun için hiç kuşkusuz öncelikle, konunun "ne" olduğunun iyi anlaşılmış olması gerekir. Bundan sonra yapılacak iş, ana düşüncenin ve bu ana düşünce çevresinde bulunan ve ana düşünceyi genişleten yardımcı düşüncelerin saptanmasıdır.
Sözlü anlatımda, dinleyicinin, bütün düşünceleri anlamak üzere, gereksiz ayrıntılarla uğraşması; onun, asıl öğrenmesi gereken noktalan gözden kaçırmasına neden olur.
 
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]


Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - -
ETKİLİ DİNLEME - ETKİLİ DİNLEME NEDİR? başlıklı  tarafından yazılan yazı 7823 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu