• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

GÖZ ERİŞİM İPUÇLARI - NLP TEKNİKLERİ

GÖZ ERİŞİM İPUÇLARI - NLP TEKNİKLERİ
NLP
Share on Tumblr

Göz hareketlerini izleyin. Hiç ne anlama geldiklerini merak ettiniz mi? Bunlara dair bir kalıp ya da bir amaç olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Gözler, göz çukurlarında gelişigüzel hareket etmezler. NLP gözlerimizin hareket edişi ile düşünüş şeklimiz arasında bir bağlantı olduğunu öne sürmektedir.
 
 
Göz hareketleri, NLP literatüründe gözün erişim ipuçları olarak geçerler, çünkü bazı bilgilere erişmemiz için bize ipuçları sağlarlar.
 
 
Görsel göz erişim ipuçları
 
 
İşitsel göz erişim ipuçları
 
 
Dokunsal göz erişim ipuçları
 
 
İç diyalog göz erişim ipuçları
 
Göz hareketleriyle temsil sistemleri arasında bir bağlantı olduğu görülmektedir. Belirli göz hareketleri, belirli sistemlerle bağlantılıdır. Genel olarak, insanlar imgelerken yukarıya bakarlar veya gözleri odaklanmamış olur. İç seslerini dinlerken gözlerini iki yana, sol ve sağ yönlere doğru oynatırlar ve dokunsal düşünürken de aşağıya, sağ yöne doğru bakarlar. Aşağı, sola bakmaları çoğunlukla iç diyalogu belirtir. Bu hareketler düzenlidir ve çoğu zaman bilinçsizdir. Bunlar genel kalıplardır, dolayısıyla herkes için ve her zaman geçerli olacağını düşünmeyin.
Olağan bir konuşma esnasında göz hareketlerini keşfetmek mümkündür. Bir arkadaşınızla oturun ve ona bazı sorular sorun. Yanıtlarına değil, göz hareketlerine dikkat edin.
 
İmgelemelerini gerektirecek sorularla başlayın, örneğin:
 
"Evinin ön kapısını gözünün önüne getir."


'Yeşil saçla nasıl gözükeceğimi hayal et."


"En uzun boylu arkadaşın kim?"
 
 
işitsel sorular ve komutlar şunlar olabilir:
 

"Zihninde en sevdiğin melodiyi dinle."


"Milli marşımızın ilk kıtasında kaç tane sözcük vardır?"


"Suyun altında sesin nasıl duyulur?"
 
İçsel diyalog için, onu çok ilgilendiren bir konuda kendi kendisiyle söyleşi
yapmasını isteyin.
 
Duygular için ona sıcak bir banyoya girmenin nasıl olacağını veya hangi elinin daha sıcak olduğunu sorun.
 
 
Göz erişim ipuçlarının pratik uygulamaları nasıl olabilir? Bunlardan hem başkalarının nasıl düşündüklerini bulmakta hem de belirli şekillerde düşünmenizi kolaylaştırmakta faydalanabilirsiniz. Bir televizyon kanalını ayarını yapar gibi, bedeninizle zihninizin uyumunu sağlayabilirsiniz, imgelemeniz gerektiğinde yukarıya bakın. Duygularınızla iletişime geçmek istediğinizde aşağıya bakın. Erişim ipuçlarını, istediğiniz tarzda daha tam ve daha net düşünmenize yardımcı olmakta kullanın.
 
 
Öğretirken veya eğitim verirken de göz erişim ipuçlarını kullanabilirsiniz. Söz gelimi, görsel araç kullanıyorsanız, bunları ideal olarak tepede ve izleyenlerin solunda konuşlandırın. Bu yöntem, izleyicilerin görsel belleklerine daha kolayca erişmelerini sağlayacaktır.
 
 
Erişim ipuçları, beynimizi kullanma yöntemimizle ilişkili bir mecazdır. Beynimizin bazı yerleri bize yakındır ve bazı erişim ipuçları kolayca gelir. Bazı yerler ise keşfedilmemiş topraklardır ve kimi ipuçlarını neredeyse hiç kullanamayız. Travma türünden deneyimler yaşamış kişiler bazı kanalları tıkamışlardır, böylece acı hatıraların anımsanmasını önlerler. Örneğin, görsel alanınızda pek gitmediğiniz yerler var mı? Eğer doğru yere bakmazsanız, geleceğe ait net bir vizyona nasıl sahip olabilirsiniz? Beyninizin tümünü çalıştırmak için erişim ipuçlarını kullanın. Bu, yaratıcılığınızı ve düşünce eriminizi geliştirmek için kullanabileceğiniz en önemli yöntem olabilir.
 
 
Göz erişim ipuçları, bir kişiye ayak uydururken veya öncülük ederken de kullanılabilir. Joseph bir keresinde profesyonel bir kemancıyla çalışıyordu. Bu bayanın Londra tiyatrolarından birinin orkestrasında düzenli bir işi vardı. Bazen içinden gelen bir ses tarafından sinirinin bozulması ve dikkatinin dağılmasından şikayetçiydi. Solunda oturan bir kemancıyla nota sehpasını paylaşmaktaydı. Notaları okumak için sürekli sol tarafa bakması gerekiyordu. Sol ve aşağıya bakmak iç diyalogu başlatır. Notaların durduğu yeri değiştirdi ve bu iç diyalogu durdurdu. Basit ve etkili, değil mi?
 
 
Depresyona giren kişiler alışkanlıkla sağ, aşağıya bakarlar. Geleceği göremiyorum dediklerinde haklıdırlar, çünkü yanlış yere bakmaktadırlar. Bir meslektaşımız ağır bir depresyon geçiren bir kişiyle çalışmaktaydı. Onu daha sık yukarı bakmaya ikna ederek, daha fazla seçenek ve daha parlak bir gelecek görmesini sağlamıştı. Ancak, bir süre sonra hastası tekrar aşağı bakmaya başlıyor ve seçenekler yok oluyordu. Ona şöyle dedi: "Burada oturup yukarıya baktığında daha çok olasılık ve yol görüyorsun, değil mi?" Buna katılıyordu. "Peki neden yukarı bakmaya devam etmiyorsun?" Buna alışık olmadığını söylüyordu. Sanki farklı bir fizyoloji öğrenmesi gerekiyordu. Azimle çalışmaya devam ettiler ve bu, alışkanlık haline gelmiş depresyonun sonu oldu. Bunu depresyonu yenmek için çabuk bir çözüm olarak sunduğumuzu sanmayın. Buradan çıkaracağımız ders, bazen alışkanlıklarımızın bizi nasıl yönetebildiğidir. Beden duruşundaki alışkanlıklarımız, düşüncelerimizdeki alışkanlıklarımızla bağlantılıdır. Fizyolojimizi düzenlemenin kendimize özgü tarzı, gerçek anlamda yaşamımızı tehdit ediyor olsa bile, bize gene de alışkanlığın verdiği rahatlığı sağlar. Duruşumuz ve düşüncelerimiz bize o kadar yakın gelir ki, başka bir yaklaşım olabileceğini düşünemeyiz. Aslında bunlar bizim yarattığımız oluşumlardır.
 
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]


Bu makale şu konularla ilgili olabilir : - -
GÖZ ERİŞİM İPUÇLARI - NLP TEKNİKLERİ başlıklı  tarafından yazılan yazı 7707 kişi tarafından okundu ve 0 kişi tarafından yorumlandı

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bir Yorum Yazın

 
3+2 İşleminin Sonucu