1. Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
2. Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
3. Bir günde ve bir zamanda yapman lazım gelen bir işi (bir dersi veya bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter.
4. Bir zamanda yalnız tek işi yap, yalnız bir ders, bir kitap, bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki, dikkati ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yaptım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz...
5. Başladığın bir işi, bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi yapıp bitirmeden başka bir işe, vazifeye, kitaba başlama. Yarıda kalan bir iş başlanmamış demektir.
6. Bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya başlamadan önce, çalışman için lazım olanları yanına al ki iki de bir kalem kağıt için yerinden kalkıp dikkatini dağıtma.
7. Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver.
8. Çalıştığın bir iş, bir ders, bir kitap, bir yazı üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. Ve bil ki, yılgınlık maskeli bir tembelliktir. Gene bil ki, çalışma sevgisi güçlükleri yenmekten doğar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten meydana gelen zevk, eşsiz bir zevktir. Emin ol ki, harpte zafer ve başarı yılmayanlarındır. Sebat önünde güçlükler erir ve imkânsız görünen, mümkün olur.
9. Bir kitabı en basit kısımlarına ayır. Sıra ile çalış. Birini öğrenmeden diğerine geçme. Bu kısımlar üzerinde bir kör gibi yürü. Yani attığın adımı iyice basmadan öbürünü atma.
10. Her gün aynı saatlerde mutlaka çalışmak için otur. Çalışmayı uzun ara ile kesme. Hasta ve yorgun değilsen tatil aylarında bile yavaş ve az da olsa çalış. Ta ki çalışma alışkanlığın körelmesin ve tekrar çalışmaya koyulmak için zahmet çekmeyesin.
11. Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir. Dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi işlenmeyen demir gibi pas tutar.
12. Verimli çalışmayı, sakın bir iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın neticesine ve öğrendiğine bak.
13. Sebat et genç dostum, sebat et! Damlaya damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlalar, zamanla mermeri bile deler.
14. işinde ve dersinde herhangi bir fikri ve noktayı küçümseyerek ihmal edip geçme. Küçük ihmalden bazen büyük zararlar doğduğunu unutma.
15. G cağını kendine sormadan uyuma.
16. Her gün iyi bir eserden yüksek sesle beş on sayfa oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme yeteneğin gelişir. Güzel edebi parçaları ezberle. Kelime hazinen gelişir, zekân kuvvetlenir.
17. Okuduğun kitabı bir yere not et. En iyi anlamanın yolu yazmaktır. Öğrendiklerini arkadaşlarına anlat. Bu şekilde zekân işler, öğrendiklerin pekişir, konuşman düzelir, fikirlerini ifade etme yeteneğin gelişir. Dikkat et: Sözlerin ve yazıların kısa, açık ve manalı olsun.
18. Her şeyden evvel, ana dilini konuşmayı ve iyi yazmayı öğren. İnsan için en faydalı olanı kendi ana dilindir.
19. Kişinin kıymeti dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir. Onu söz ve yazı açığa vurur.
20. Gençlik güzelliğine şans denilen kör kuvvet bile âşıktır. Gençliğini boş yere harcama, onu kıymetlendirmeyi bil. Herkesçe beğenilen asıl güzellik, ahlak güzelliğidir. Çünkü ahlakı güzel insan her yaşta güzeldir.’
Yukarıdaki maddeler Ali Fuat Başgil'in Gençlerle Başbaşa adlı kitabının sonunda bulunan yaklaşık 100 madde arasından alınmıştır. Bu eser ortaöğretim ‘100 Temel Eser’ arasında yer almaktadır.
Hayatta başarılı olmak isteyen gençler, yukarıdaki tavsiyelerden hangileri kendi hayatınızda yoksa ya da hangileri hayat boyu lazımsa onları yazarak çalışma odanızın bir tarafına asın ve mutlaka uygulayın. Dünya'ya geldiğin zaman sen ağlıyordun, herkes bayram ediyordu. Öyle bir hayat yaşa ki öldüğünde, herkes ağlasın sen bayram et. Bunu demek içinde dünyada yaşarken bu hayatı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Yukarıdaki kurallara uyabilirsek zamanımızı büyük oranda değerlendirmiş oluruz.
Zaman ile ilgili çok hoşuma giden Tolstoy'un ‘İnsan Ne ile Yaşar’ adlı kitabından ‘Üç Soru’ adındaki hikâye ve değerlendirilmesi ile bu konuyu bitirmek istiyorum.DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:
[email protected]