• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Alışkanlıkların Gücü

Kişisel Gelişim

Yaratıcı veya farklı düşünme diye adlandırılan düşünce sistemleri; alışkanlık haline getirdiğimiz düşünme modlarının kırılması, eski deneyimlere dokunulmaması ve eskilerden oluşan tasniflerle sınırlandırılmayıp yeni mesajlar için yepyeni akarsu vadileri açılması anlamına gelmektedir. Bu tür bütünsel bir bakış açısının temel özelliği de, sağ beynin düşünce sistemine ait olmasıdır. Rasyonelleştirme, sol beyne özgüdür ve bu da genellikle yöneticilerde ve mesleki eğitim almış kişilerde baskın olan bir düşünce sistemidir. Basit bir örnekle düşüncelerimizi daha anlaşılır kılalım. Aşağıdaki iki çizime bakın ve hangi dikey çizginin daha uzun olduğunu söyleyin. Görsel algıya yönelik bu tür bir alıştırmayı daha öncelden yapmış olsanız bile hiç şüphe etmeksizin A'nın B'den [daha uzun olduğunu belirtirsiniz. Aslında ölçüldüğünde [B'nin daha uzun olduğu görülmektedir! Soldaki dikey çizginin sağdakinden daha uzun görünmesinin sebebi nedir, tersi neden geçerli değildir? Bun

Nesneleri Farklı Bir Açıdan Görmek

Kişisel Gelişim

İnsanın görme süreciyle ilgili kısıtlamalarda bulunamazsınız ama eşyaya daha farklı bir açıdan bakmayı deneyebilirsiniz. "Yeniden Çerçeveleme" ya da eşyaları farklı bir açıdan görme bir yönetici olarak karşılaşacağınız problemlere çözümler sunabilir. Örneğin adamın biri paslı yayları sırtına batan bir yatakta yatmaktadır. Bu yatak ona şansının açılmasını sağlayan bir proje geliştirmesini sağlar ve daha sonra, o şık yataklar üreten ve bunları pazarlayan başarılı biri olur. Hikayenin doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmayacağız. Bu bize yeniden çerçevelenmenin durumu ve olayları nasıl değiştirdiğini göstermektedir. Başta problem gibi görünen bir durum altın bir fırsata dönüşebilir. Bardaktan boşanıncasına yağan bir yağmur bir çiftçi için hızır gibi yetişen bir fırsatken bir köy için berbat bir hasardır. Çerçevenizi değiştirerek nasıl davrandığınızı ve nasıl hissettiğinizi dahi değiştirebilirsiniz. Olayları farklı bir bakış açısıyla görmek sürekli karşılaştığımız bir

Yeniden Çerçeveleme

Kişisel Gelişim

Yönetici olarak karşılaştığınız pek çok problem doğrudan veya dolaylı olarak iletişime ait problemlerdir ki bunlar kişilerarasında, birimler ve departmanlar arasında ortaya çıkabilir. Bu sebeple de yönetimi en fazla meşgul eden uğraşlar bu iletişim problemleridir. Bir olayı diğer kişinin bakış açısıyla da görebilmek daha iyi bir iletişim için vazgeçilmez şart değildir. Problem genellikle karşılıklı değerlendirilerek çözülür ve büyük bir zaman da böyle harcanır. Herhangi bir anlaşma ya da satışta karşınızdakini nelerin motive ettiğini anlarsanız, aranızda anlaşmazlık çıkarabilecek noktalara da değinmezsiniz. Aynı zamanda siziN için önemsiz olmasına rağmen karşı taraf için büyük önem arzeder ve her ikiniz için de başarılı olacak bir işi tamamlarsınız. Bunun için çok akıllıca tekniklere gerek yok. Sadece hayal gücü yeterli. Kendinize. "Kendimi nasıl hissederdim?", "Onun yerinde olsaydım ben nasıl davranırdım?" diye sorun. Doğru sorular doğru cevapları getirir ye karşınızda

Gerçekliğinizi Değiştirmek

Kişisel Gelişim

Tüm bu alt durumlar, sizin nasıl hissettiğiniz üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir. Mutlu, üretken hatıraları canlandırarak ve bunların alt durumlarını tanımlayarak alt modellerden hangisinin acı, hangisinin haz duygusu; hangisinin üretkenliği, hangisinin verimsizliği getirdiğini tespit edebilirsiniz ki bunlar da sizin davranışlarınızı değiştirmenize ve istediğiniz sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Hoş olmayan bir hatıranızı hatırlayabilir ve bunun alt durumlarını tek tek değiştirerek bu deneyimle ilgili neler hissettiğinizi değiştirebilirsiniz. Bu konuya somut bir örnek verelim. Çoğu yönetici için toplum önünde konuşmak "korktukları" şeyler listesinin başında gelir. Sunuş ve konuşmalar yapma konusundaki hislerinizi değiştirmek için bu alt durum anlayışını nasıl kullanabilirsiniz? Öncelikle, geçmişte size acı vermiş olan deneyimlerinizi hatırlayın. Belki de çok büyük sıkıntı çekmiştiniz ve bu sıkıntı, konuşmanızı altüst etmişti. Şimdi her şeyin iyi gittiği bir durum

Çıtanın Cazibesi

Kişisel Gelişim

Yöneticisi olduğunuz faaliyette bir görevi yerine getiren herkesin 1 metrelik bir yükseklikten atlamaları hepimizin dikkatini çekiyor, ancak bunlar niçin 1 metre atlıyorlar diye sizin merak duymanız oldukça şaşırtıcı... Çünkü o adamların önünde varlığını bizim sonradan öğreneceğimiz 1 metre yüksekliğinde bir çıta var ve o çıtayı 1 metre yüksekliğe yerleştiren de sizsiniz! Eğer çalışanlarınızın 2 metre atlamalarını istiyorsanız çıtayı 2 metreye koymalısınız... Hiç kimse 1 metrelik bir çıtanın üzerinden 2 metre atlamaz. İnsanın gerçek gücü kendisine gösterilen hedefin küçüklüğü karşısında azalmaz ama gücün kullanılan alanı hedefin küçüklüğü oranında azalır.. Biz buna gücün bloke edilmesi diyebiliriz.. 1596 silindir hacmindeki (cc) bir motor hareket halinde bloke edilebilir ya da bloke olur ama o yine 1596 silindir hacmin-dedir.. Çıtayı 2 metreye koymadan atlanıp atlanamayacağı-nı da bilemezsiniz. "Çıta"nm bütün delil, tahmin ve verileri yanıltan, boşa çıkarabilen bir

Adaletin Olmadığı Yerde Hiçbir Şey Yok Demektir

Kişisel Gelişim

Adaletin Olmadığı Yerde Hiçbir Şey Yok Demektir Adaletsizlik, her değeri kokutur, çürütür, inançları sarsar, güven ortamını yok eder. Adaletin olmadığı oir yerde yıkılmak için başka hiçbir şeye ihtiyaç yoktur. Yönetim sürecinde de adil davranılması kalıcılık için şarttır. Adil davranmayan bir yönetici insan kaynaklı problemlerin faaliyet alanını tamamen kaplamasına yol açar. Artık başka hiçbir şey düşünmek, yapmak imkânı kalmaz. İşbirliği, ortak sorumluluk duygusu gibi kilit ihtiyaçlar karşılıksız kalır. Adil olmak her zaman tarafsız olmak anlamına gelmez. Adaleti sağlamak için bazen taraflı olmalıyız. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

Üsluplarda Disiplin Olmaz

Kişisel Gelişim

"Üsluplarda" disiplin söz konusu olamaz. Bunun adı "tekdüzelik"tir. İnsanlar kendilerini tercih ettikleri şekillerde ve serbestçe ifade edebilmelidirler. Teknik olarak ya da toplumsal anlamda "ifade hürriyetinin" kısıtlanması ile disiplin arasında kabul edilebilir bir bağ yoktur. "İfade" de, "üslup"da serbest olmalıdır. Bunlar faaliyet amacı içinde kaldıkça disipline güç veren unsurlardır. Bu unsurların hayatiyetine önem verilmezse disiplin "istibdat"a dönüşür. Üslupların çeşitliliği faaliyete zenginlik ve canlılık katar. "İfadenin" etkili ve faydalı olması da "üsluba" bağlıdır. Öyleyse üslupların baskı altında olduğu yerde ifade de baskı altında demektir. Disiplin, yöneticinin şahsî denetim ve baskı aracı olarak kullanılamaz. Disiplin "kırbaç" haline getirilemez. Şuurlu disiplin başlıbaşma ikinci bir yöneticidir. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]

 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24